Ayşe'den
Telefonuma mesaj gelince hemen açtım. Mustafa'dan gelmişti.
Mustafa: Uyudun mu?
Ayşe: Uyuyamadım.
Mustafa: Bahçedeyim, gel.
Yavaşça yattığım yerden kalktım. Karşı koltukta uyuyan halayı uyandırmadan ceketimi giydim. Ev tek odalıydı bu yüzden aynı yerde uyuyorduk.
Kapıyı yavaşça kapatıp arka bahçeye doğru ilerledim. Ağacın gövdesine yaslanmış beni bekleyen sevgilimi gördüm. Yüzünden anlaşılıyordu, galiba annesiyle tartışmıştı. Yanına gidip sarıldım, yorgunca saçımı okşadı.
"İyi misin?"
"İyiyim. Neden iyi olmayayım?"
"Üzgün olduğun belli. Ne oldu?"
"Her zamanki şeyler. Annemle tartıştım." Sesimi çıkartmadım. Neden tartıştın ya da benim için annenle aranı bozma demedim. Buna bencillik deniyorsa ben bencildim. Çünkü o kadının yaptığını düşmanım yapmazdı.
"Tayin istesen çıkmaz mı?"
"Buradan gitmek mi istiyorsun?"
"Kaçtım. Bana iyi davranacaklarını sanmam."
"Kimse sana birşey yapamaz. Ama çok istersen gideriz."
Yanağını okşadım. Elimi öpüp yanağını yasladı. "Eve gitmeyecek misin?"
"Bir süre gitmemem daha iyi olur. Yüzünü görmek istemiyorum."
"Nerede kalacaksın?"
"Sen beni düşünme. Yukarı köyde bir ev buldum. Yarın seni alırım, gider bakarız. Beğenirsen tutarız."
"Olur."
"Ayşe sen evliliğe hazır mısın? Eğer hazır değilsen tuttuğumuz evde sen kalırsın, ben seni beklerim. Hazır oluncaya kadar."
Dudağına hafif bir öpücük kondurdum. Kokusunu içime çektim. "Hazırım ben. Evimizde beraber yaşayalım."
Yanağımı okşadı. Gülerek sordu, "halamla nasıl gidiyor?"
"Horlaması dışında bir sorunumuz yok."
Cevap vermeyince şüpheyle sordum. "Mustafa? Yoksa sende mi?"
"Öyle diyorlar ama bence yalan."
"Kim diyor? Senin horlamanı kim duymuş olabilir?"
"Fatma, Hayriye, Hatice-"
Kollarımı ondan çekip uzaklaştım. Kaşlarımı çattığımı görünce güldü. "Ya çatma kaşlarını hemen." Parmağını çatılan kaşlarıma koyup şakadan düzeltmeye çalıştı. "Şaka yaptım."
"Komik mi şimdi bu? Böyle saçma şaka mı olur? Fatmaymış ta Hayr-"
Belimden tuttuğunda kendimi onun dibinde buldum. Cümlemi tamamlamama izin vermeden dudaklarıma kapandı. Yeni çıkmaya başlayan sakalları yüzümü okşadı. Yüzünü avuçlayıp ona karşılık verdim. Dudağını ısırdığımda geri çekildi.
"Yaptığın tatsız şakayı bu şekilde unutturamazsın."
Dudaklarına baktığımı görünce güldü. Beyaz dişleriyle gülümsediğinde karnımdaki kelebeklerin uçuştuğunu hissettim.
"Peki. Nasıl unutturabilirim?"
Elleri belimi geçip kalçama ulaştığında nefesimi tuttum. "O kadar özledim ki, günlerce sarılsam da geçmez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSEDİM
RomanceAilesinden, kimliğinden kaçmak isteyen Arman öğretmen olur ve sıkıcı şehirden güzel bir köye yerleşir. Sevdiği kızla evlenme hayalleri kurarken ne geçmişi ne de düşmanları onun peşini bırakmaz. Babasının kirli geçmişinin bedellerini o öder. En kötü...