Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bugün işe giderken bu vücudu saran elbiseyi giymeyi seçtiğinizde her şeyin iyi olacağını biliyordunuz. Vücudunu onun önünde böyle sergilediğin için ceza alacağını biliyordun. Patronunuzu baştan çıkarmanın sonuçlarını biliyordunuz ama yine de devam etmeye karar verdiniz. Patronunuzun dediğini yapacağını biliyordunuz ve Levi Ackerman gerçekten de dediklerini yapardı.
Daha önceki sert öpüşme tüm nefesini kesmişti, sana olan sert tutumu ona olan ihtiyacını ve isteğini körükledi. Elbisen beline dolanmış ve ellerin onun cam masasına bastırılmış, Levi arkadan güzelliğine hayran kalırken kıçın havadaydı.
Levi, köpeğini tasmasından tutan bir efendi gibi seni saçlarından çekerken, "Sikilirken kendine bakmanı istiyorum, seni küçük sürtük," dedi. Kekeledin, kelimelerle düzgün bir cümle oluşturamadın. Levi saçını daha sert çekti ve sen acıyla inledin.
"E-evet, Bay Ackerman!" Omurganızda bir karıncalanma ve karnınızda tuhaf bir heyecan dalgası hissederek nefes nefese cevap verdiniz. Levi, iki parmağını kullanarak külotunu sertçe ayak bileklerine kadar çekti.
"Ne kahrolası bir sürtük, hiçbir şey yapmamışken benim için çok ıslaksın."
"Bay Ack—" sert bir şaplak odanın her tarafında yankılandı, kalça yanakların acı verici bir şekilde acıyordu.
"Sana ağzını açma izni verdiğimi hatırlamıyorum pis kız." Levi'nin eli, tekrar tokatlamadan önce kızarmış kalçanı sıktı, dizlerin neredeyse güçsüzlükten düşecekti.
"Sekreterimi sıradan bir fahişe gibi giyinirken görürlerse diğerleri ne der?" Levi kıçına bir tokat daha atarak dudağını ısırıp sessizce irkilmene neden oldu, "Kimi baştan çıkarmaya çalışıyorsun? Muhasebe departmanından Erwin Smith mi? HR'den Mike Zacharias mı? Yoksa IT'deki sakallı Zeke Jaeger mi?" Levi yine kıçına bir tokat attı ve sen gözlerin yaşarırken bir çığlık attın.
"H-hayır! Bay Ackerman, ben-ben denemiyordum..."
"O zaman söyle. Kimi baştan çıkarmaya çalışıyordun?" Levi seni tekrar saçlarından çekerek sırtını kamburlaştırmaya zorladı. Sesin boğazına takılmıştı. Levi hırladı ve bir kez daha kulağınıza yakın bir şekilde konuştu, aynadaki yansımanızdan yaşlarla dolu yüzünüze baktı.
"Kimi baştan çıkarmak istedin?"
"S-sizi, Bay Ackerman," diye yanıtladınız, korku ve heyecan midenizde köpürüyordu. CEO'nuza yalan söylememeniz gerektiğini biliyordunuz. Yalan söylediğin için seni cezalandırmaktansa, doğru olduğun için seni utandırmasını tercih ederdin. "Ben-ben sizi baştan çıkarmak istedim, efendim."
Levi bir süre sessiz kaldı."Hm, benim için mi?" Levi uğursuz bir sırıtışla yanağını okşadı ve gözyaşlarının bir kısmını sildi.
"Güzel sekreterim beni baştan çıkarmak için bir fahişe gibi mi giyindi?" Levi deri sandalyesini iterek ofis masasına döndü. Tekrar otururken Levi sana arkanı dönmeni emretti ve sen de itaat ettin.
