Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Peki hangi gün boşsun?"
Erkek arkadaşın sana bakmak için başını çevirdiğinde, şu anda parmaklarının arasına geçirmiş olduğun sarı tutamlar hareket ediyor. Başını kucağına yaslamış Armin'e bakarsın. Kafanda programını düşünürken dudakların büzülür.
"Bu hafta sonu boş olmalıyım. Peki ya diğerleri?"
Sen ve Armin'in yıllardır görmediği lise arkadaş grubunuzdan bahsediyordun. Mezun olduktan sonra herkes kendi yoluna gitmişti. Herkes hala iletişim halindeydi, ancak Armin dışında nadiren başka birini şahsen görürdün.
Sen ve Armin lise birinci sınıfta çıkmaya başladınız ve otomatik olarak onun arkadaş grubunun arasına girdin. Seni, kollarını açarak karşıladılar. Birbirinizle takılmadığınız bir an yoktu.
Farklı şehirlerde olmaya, farklı üniversitelere gitmeye alışmak başta zordu ama sonunda hepiniz yeniden buluşmayı planlıyordunuz.
"Bu harika bir soru, grup sohbetine mesaj atacağım." Armin kalçalarını bacaklarının arasına yerleştirdiği yerden yukarı kaldırır ve cebinden telefonunu çıkarır.
'Bu hafta sonu herkes için uygun mu?' diye soran hızlı bir mesaj atıyor.
Herkes, hafta sonunun kendileri için en uygun olacağı konusunda hemfikir olarak yanıt verir. Tam olarak hangi gün ve ne yapacağınızı tartıştıktan sonra, herkes Cumartesi günü bir akşam yemeğine karar verdi.
"Eh, sonunda hallolduğuna sevindim." Armin sana sarılarak ve kollarını beline dolayarak söylüyor. Ona gülümsersin ve elini saçlarının arasına koyarak karıştırırsın.
Armin'in gözleri bitkinliğini gösterecek şekilde yavaşça kapandı. Bunu, zar zor izlediğiniz filmi nihayet kapatıp uyumak için bir işaret olarak algılarsın.
Cumartesi nihayet gelmişti ve çok büyük bir sorunla karşı karşıyaydın. Dolabında "süslü akşam yemeğine çıkıyorum." diye bağıran çok az kıyafetin vardı.
Sen ve Armin randevulara çıkarken, bunların çoğu sıradan yerlere gitmekten ya da sadece evde kalarak sıcak sarılmalar vermekten ibaretti. İkiniz de birbirinizin yanında çok rahattınız ve sadece eğlenmek için birbirinize ihtiyacınız olduğunu biliyordunuz. Nerede olduğunuzun bir önemi yoktu.
O sabah, duruma uygun bir kıyafetin ortaya çıkmasını umarak dolabını karıştırırsın.
Hayal kırıklığı içinde iç çekersin ve sonunda erkek arkadaşın içeri girerken kaderini kabul edersin. "Her şey yolunda mı?" Yanına gelip yanağına bir öpücük kondurarak sorar.
"Gerçekten bu gece için giyecek hiçbir şeyim yok." Ona somurtarak söylüyorsun.
Aslında giyecek bir şeylerin varken bunu söyleme eğiliminde olduğunu bildiğinden, ilk başta sana şüpheci bir bakış atıyor.
