Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ciddi değilsin, Gojo." diye tıslıyorsun ve bakışların binanın dağınık cephesinde geziniyor. Parlak pembe neon harflerden birinin kararsız bir ritimle yanıp söndüğünü fark ettiniz. Başını yanında duran beyaz saçlı adama çevirirsin. Yüzü pembe ışıkla kaplanmıştı ve beyaz dişleri aydınlandı.
"Neden böyle sırıtıyorsun?" Gözlerini kısarak söylenirsin. Sırıtışı sadece genişliyor.
"Hadi ama, başka seçeneğimiz olmadığını biliyorsun." diye mırıldanarak seni ikna etti.
Gözleriniz yine önünüzdeki binayı tarıyor. Haklı olduğunu biliyorsun. İkiniz de gecenin bir yarısı yabancı bir şehirdesiniz. İkinizin ortak olarak atandığı bir görev ertelendi. Bundan başka çare olmadığını biliyorsun. Yine de başka bir çözüm düşünmeye çalışarak alt dudağını kemiriyorsun.
Gojo, adını söylemeden önce derin bir iç çekti. Başını çevirip ona ters ters bakarsın, sanki bunun suçlusu oymuş gibi.
"Seninle lanet olası bir aşk otelinde kalmak istemiyorum." diye homurdandın. (Genelde çiftlerin cinsellik için gidip kaldığı oteller gibi bir şey 'love hotel')
O sadece sana yamuk bir şekilde gülümsüyor. "Peki, istemiyorsan ve benimle aynı yatakta yatma fikri sana bu kadar ürkütücü geliyorsa, sokakta yatmakta özgürsün." dedi.
"Üzgünüm. Sadece bir tane boş odalarının kalması benim suçum değil." diye ekledi birkaç saniye sonra, sesi şimdi daha yumuşaktı.
Ama ifadesine bakılırsa üzgün olmaktan başka her şeydi. Neredeyse bundan zevk alıyor gibi görünüyor. Bakışlarınızı önünüzdeki otele çeviriyorsunuz. Gojo kapıya doğru uzun adımlarla hareket eder. Arkasından seslenirsin ama arkasını bile dönmez, dalgın dalgın başını sallamakla yetinir.
Uzun bir iç çekiş ağzınızdan çıkar ve nefesinizin gece havasında sisler oluşturmasını seyredersiniz. Gojo'nun ceketinin sağladığı ekstra kumaş katmanıyla bile, üşüyordun.
Başka seçeneğin yok. Yani siz de isteksizce hareket ederek onun peşinden gidiyorsunuz.
Haklı olmasına rağmen sustun, somurttun. Oda o kadar da kötü görünmüyordu. Küçük, yatak rahat ve neyse ki temiz gibiydi.
Banyoya doğru yönelirken, "Ben duş alacağım." diye karar verirsin.
"Katılabilir miyim?" Sana sırıtarak şaka yapıyor.
Başını çevirip ona ters ters bakarsın. "Kes sesini." dedin ekşi bir sesle.
Gojo savunmak için ellerini kaldırdı. "Sakin ol," diye mırıldandı, sesinde hınzır bir ton vardı. "Beni eğlendirecek başka bir şey bulacağıma eminim. Bahse girerim burada güzel pornolar vardır." diyerek seni kışkırttı.
