Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonunda çamaşır yıkama günün gelmişti, her şeyi bir kerede yıkayacaktın; sadece üstünüzdeki kıyafetleri gelecek güne bıraktınız ama ufak bir sorun işinizi engelledi.
Birkaç dakika önce yatağınızın üstünde durduklarına yemin edebilirdiniz, ancak Nami'ye ihtiyacı olan bir şey için cevap vermeye gittiğinizde, bir şekilde ortadan kaybolmuşlardı.
Geçen haftadan beri birbiri ardına çok fazla külot kaybettin, şimdi giyecek neredeyse hiç külodun yoktu. Bir sonraki ada 48 saatten daha uzaktaydı ve daha fazla iç çamaşırı satın almak için dışarı bile çıkamıyordun. Sen onu çıkardıktan ve arkanı döndükten birkaç dakika sonra kayboluyorlardı.
Olası bir cevap düşünecek olsaydınız, bu ya gemide olan iki sapıktan biri olurdu ya da kahrolası bir hayalet, ama bu gemiye bir hayalet musallat olamazdı.
"Kahretsin." diye mırıldanıyorsun, çamaşır sepetini kaparken.
Küfürlerin ve hızlı yürümen, yanından geçerken Brook'un dikkatini çekti.
"Y/N-san, bir sorun mu var?" Bir cevap beklerken başını eğip çayını yudumluyor.
"Evet, aslında, sana ait olmayan bir şeyi tesadüfen aldın mı?" Şaşkın iskelete ters ters baktın.
"Oh hayır?"
"Tamam." Uzaklaşmaya çalışırsın ama Brook'un sesi seni yine durdurur.
"Ehem, çok meşgul değilsen küloduna bakabilir miyim-"
Dişlerinizi yüksek sesle birbirine çarparsınız, derin bir homurdanma çıkarırsın. "Hiç yok ki!"
Burun kanamasını durdurmaya çalışan diz çökmüş iskeletin etrafından dolaşarak köşeyi döndün ve çamaşır odasının kapalı kapısının önünde durdun. Serbest elinin kapı tokmağına uzanmasına izin vermek için yan tarafınızdan destek alarak sepeti tutarken, adeta bir aileyi katletmeye hazır bir cinayet manyağı gibi içeri daldınız. Ya da en azından önünüzde duran kişiye öyle göründü.
Luffy'nin büyümüş gözleri hemen sizinkilere baktı, şortu ayak bileklerine kadar iniyordu ve penisi sağ elindeydi. Bir insanın mastürbasyon yapmasında tuhaf bir şey yoktu ancak dişlerinin arasında tuttuğu belli bir kumaş parçasını görünce omuzlarınız kasılırken omurganızı bir ürperti kapladı.
Böyle bir duruma düştüğünün şokuyla çenesi açıldığında külodunuz yere düşüyor.
"Y/n..." diye yutkundu, artık bir işe yaramasa da onları senin gözünden saklamak için külodun üzerine basıyordu.
Bulunduğunuz yerden zar zor hareket edebiliyor, sertçe odanın içine giriyor ve arkanıza bakmadan kapıyı kilitliyordunuz.
"Senin böyle bir şey yapacak biri olduğunu hiç düşünmemiştim." diyorsun, onun yarı çıplak hali ile şortunun ceplerinden kayıp külotlarından daha fazlası gibi görünen küçük yığın arasında hızla gözlerini kırpıştırıyorsun.
