RYUNOSUKE AKUTAGAWA
Liman mafyasının sessiz deli köpeği için uzun bir hafta olmuştu. Görevlerinin yanı sıra, zihni başka düşüncelerle de ağırlaşmıştı. Akutagawa geçen hafta çok çalışmış ve hiç ara vermemişti.Seni istediğini söylemekte tereddüt etmezdi. Normalde bu kadar etkilenmezdi ama ikiniz masum dokunuşların ötesinde yakınlaştığınızdan beri Akutagawa cinsel dürtüsünün eskisinden çok daha yüksek olduğunu fark etmişti.
Seni darmadağın bir inleme karmaşasına sokmaktan başka bir şey istemiyordu. Seni zevkten titretecek ve ağlatacak kadar uzun süre yatakta durma dürtüsü artık birçok düşüncesinin önüne geçiyordu.
Yavaşça kalbinden yayılarak zihnine girmeye ve onu çileden çıkarmaya başlamıştı. Sanki midesinin çukurunda vahşi bir yangın başlamış gibiydi ve uzun süredir cinsel anlamda bir şey olmaması hem öfke hem de şehvet büyüyen ateşi tutuşturmaktan başka bir işe yaramıyordu.
Sen ona yalvarana kadar seni altında tutmak istedi. Bu yüzden, tamamladığı son görevdeki evrak işlerini bitirmek için neredeyse acele ediyordu, aklı çoktan senin neye benzeyeceğin konusunda geziniyordu, onun için inliyor, yalvarıyordun ve penisi senin derinlerine gömülmüş, seni sonuna kadar dolduruyordu. Islak duvarlarının her santimini hissediyor.
Sonunda tüm işi bitirdikten sonra seni bulmak için hemen ayrıldı, umuyordu ki sen ofisindeydin, böylece seni eve götürebilirdi.
"Ah! Merhaba Aku, bir şeye ihtiyacın mı var?" diye sordun, ofisinin geniş kapısından girip başını eğerken.
"Eve. Şimdi gidelim." Sana cevap vermen için zaman tanımadan arkasını döndü ve kapıdan çıkmak için yürüdü. Sabırsız sevgiline başınızı salladın ve eve gitmek için hızlıca eşyalarını topladın.
Ayrıca oldukça stresliydin. Tüm hafta sen veya Akutagawa tek bir mola bile vermeden çok meşguldünüz ve eve gidip asabi erkek arkadaşınına sarılmaktan başka bir şey istemiyordun.
Akutagawa seni ortak evinize neredeyse sürüklemişti, sabırsızca durdu, çünkü anahtarlarını alıp kapıyı açman son derece uzun sürdü. Rashomon ile parçalamayı düşündüğü anahtar deliğine baktı, ancak ona kızmanı istemediği için bunu yapmamaya karar verdi.
Sonunda kapıyı açtın ve içeri girdin, ardından hemen Akutagawa geldi. İçeri girdikten sonra kapıyı kapatıp kilitledi. Tepki vermen için zaman tanımadan olduğun yere doğru hızlı adımlar attı ve dudaklarını kaba bir öpücükle seninkilerle birleştirdi. Tadı her zaman zevk veren bir acıydı, hatta bazen bir görevden sonra tadı kan gibi geliyordu.
En hafif tabirle şok oldun, Akutagawa hiç bu kadar şehvetli ve istekli görünmemişti. Her zaman şefkat ya da daha ahlaksız dokunuşlar istediğini üstü kapalı imalarla ifade ederdi. Sen, onu kışkırtacak hiçbir şey yapmamıştın ve yine de buradaydın, onun ince ama şaşırtıcı derecede güçlü kolları, kaçma şansın olmadan, seni sıkıştırmak için beline sıkıca sarmıştı.