Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kageyama Tobio, soğukkanlılığıyla övünürdü. Birinci sınıf oyunculara karşı oynaması veya skorların umutsuz görünmesi önemli değildi. Şiddetli rekabet karşısında asla pes etmezdi. Ama bu adamın soğukkanlılığını kaybetmesini sağlayacak bir şey varsa, o da sensin.
Her şey, onun rezerve ettiği VIP yerinde oturma isteğini görmezden gelmenle başladı. Sizin için hiçbir şey, sahanın yakınında olmanın nefes kesici hissini yenemez - parıldayan ışıklar, odanın oyuna verdiği boğucu dikkati ve erkek arkadaşınızı hareket halindeyken şişen kasları. Aşırı pahalı bir koltuk için bunlardan vazgeçmeyecektin.
Devre arasında, soğutucu kutusunun yanında diz çökmüşken bazı adamlar yanınıza geldi.
"Hey, yerde ne yapıyorsun prenses?"
Denge için kutuyu kavradın ve yukarı baktığında mavi üniformalı iki adam gördün. Başınızda durmuş, sizi yukarıdan aşağıya inceliyorlardı. Onlara cevap vererek eğlendirmemeye karar verdikten sonra bile yanından ayrılmadılar.
"Oh, kedi dilini mi aldı? Hadi, kalkmana yardım edelim."
Adamlardan biri elini yüzünün önüne doğru uzattı ve seni geri çekilmeye zorladı. Panik halindeyken, bir gümbürtüyle doğruca yere düştün. Hafif bir ağrı hızla tüm vücudunda dolaştı.
Ayakkabılarınızın zemine çarpma sesi Hoshiumi'nin dikkatini çekti, ani yere düşme sesi Ushijima ve Romero'nun bakışlarının senin olduğun tarafa kaymasına neden oldu. Seni kurtarmaya gelmeleri çok uzun sürmedi.
Daha yaşlı ve daha akıllı olan Romero, başındaki iki adamla başa çıkmaları için küçüklerine bıraktı ve yedek kulübesine gitmenize yardım etti. Biraz sarsılmıştın ama derin bir nefesle dinlenmenin düzeltebileceği bir şeydi.
Yine de, gözlerinizde oyalanan sıkıntılı bir bakışı fark etti ve "Her şey yolunda mı?" diye sordu.
Güldün. "Evet. İyiyim! Gerçekten korkutuculardı." Hoshiumi, onları azarlarken elleriyle vahşi hareketler yaparak büyük bir gürültü koparıyordu. Bu sırada Ushijima orada durmuş sessizce kara kara düşünüyordu.
Ne kadar korkutucu görünseler de, erkek arkadaşınla boy ölçüşemezlerdi.
Konu size geldiğinde Kageyama Tobio'nun sınırı yoktu. Öğrendiğinde ne yapacağından emin değildin. Ve bu öngörülemezlik seni ürküttü. "Tobio'ya bundan bahsetmez misin?"
Romero bunu duyunca biraz şaşırdı. Ama her iki şekilde de başını salladı. Sadece ona bunu biraz geç söylemiştin.
Tobio'nun neler olduğunu anlaması için yalnızca bir kez bakması yeterliydi. Ellerini baldırlarının iki yanında yumruk yapmış, yüzünün her yerinde bir intikam açlığı vardı. Görünüşe göre diğer takım arkadaşları da aynı şeyi görmüş ve hem sana olanlardan sinirlenmiş hem de Tobio'nun karanlık aurasından gerilmişlerdi.
