Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlk başta her şey masumdu.
Tetsurō, iş arkadaşının yalnızca iyi niyetli olduğunu biliyordu. İş arkadaşı, onu küçük bebeğe hayranlıkla bakarken yakaladıktan sonra bebeğini kucağına almak isteyip istemediğini sordu. Çocukla arkadaşının arasındaki benzerlik açıkça ortadaydı.
Genetiğin bu kadar güçlü olabileceğine çok şaşırdı.
Sonra Tetsurō, olay çocuklara geldiğinde kendi genetiğinin ne kadar güçlü olacağını merak etti.
Hatırlatmak gerekirse, ikiniz arasında kısa bir süre çocuk konusu gündeme gelmişti. İkiniz de bunu denemeden önce biraz beklemenin mantıklı olacağına karar verdiniz.
Kuroo kariyerini geliştirmeye odaklanmıştı ve sen de öyleydin. Sadece önceliklerinizi netleştirmek ve sorumlu olmak istediniz. Bunda yanlış bir şey yoktu, değil mi?
Ve böylece bu sohbet yarım bırakılmıştı. İkiniz de hayatınıza devam ettiniz.
Kuroo onu kollarında tutarken, çocuk doğal olarak göğsüne kıvrılmadan önce sadece bir an paniğe kapıldı (bebekler hep bu kadar küçük müydü?). minik elleri, mışıl mışıl uyumaya devam etmeden önce (gülünç bir şekilde) büyük serçe parmağını tuttu. Hatta bebek neşeyle cıvıldadı.
"Senden gerçekten hoşlandı!" iş arkadaşı gülüyor. "Çocuklarla iyi anlaşmakta doğal bir yeteneğin var gibi!"
Tetsurō sadece şaşkınlık içinde burnunu kırıştırıyor ama bu sözler üzerine göğsünün çırpınmasına engel olamıyor. "Onu tutmaktan başka bir şey yapmıyorum."
İş arkadaşı tekrar güler ve anlayışla başını sallar. "Elbette, ama sen harika bir baba olabilirsin Kuroo-san. İyi birisin. Çok sabırlı ve anlayışlısın. Bu arada, sen ve eşin ne zaman çocuk sahibi olmayı planlıyorsunuz?"
Ve böylece bu soru sorulduğunda içinde onu heyecanlandıran bir şeyler oluyor.
Çocuklarla ilgili ilk konuşmanızın üzerinden birkaç yıl geçmişti. Hem siz hem de o finansal olarak çok iyi durumdaydınız. İkiniz de rahat yaşayacak kadar şanslıydınız ve ikiniz de kariyerlerinizde bulunduğunuz yerlerden mutluydunuz.
Ve önemlisi, birbirinize deli gibi aşıktınız.
Dürüst olmak gerekirse, seninle evli olma ve küçük bir aileye sahip olma düşüncesi bile Kuroo'yu çok tahrik ediyordu. Ama büyürken sahip olduğu parçalanmış aileden daha iyi bir aileye sahip olmak istiyordu.
Çocukları için yapabileceği en iyi şey, onların anneleriyle sağlıklı ve uzun süreli bir ilişki içinde olmaktı. Ve bunu yapabilir miydi?
Seni o kadar çok seviyor ki kalbi sızlıyor. Senin için ateşin üzerinde yürüyebilirdi ve en iyi yanı senin de onun için aynısını yapacağını biliyor olmasıydı.
