27.Bölüm

179 10 0
                                    

Pencerenin önüne oturmuş nasıl evime dönmeye ikna edebileceğimi düşünüyordum.

Kapı çalındı. Ardından da Austin'in sesi duyuldu. "Hala kapıyı açar mısın?"

Gülümseyip oturduğum yerden kalktım ve kapıyı açtım. Kapıyı açmamla ellerini arkada kavuşturmuş kırmızı yanaklarıyla şirin bir şekilde gülümseyen yiğenim ile karşılaştım. Kapıdan çekilip yol açmamla koşup yatağın önüne geldi.

Kapıyı kapatıp yanına geldim. Boyu yetmediği için çıkamadığı yatağa çıkardım. Kendi uzanıp benim de uzanmamı sağladı. Kolumu alıp kafasının altına koydu. Onu kendime çekip sarıldım.

Tam uyuyakalacaktım ki kapı çalındı. Gelebileceğini söylediğimde içeriye Hannah girmişti. Gülümseyip yatağa oturdu ve uyuyakalan Austin'e baktı. Saçını okşayıp kucağına aldı.

"Her fırsatta senin yanına kaçıyor."

"Bundan şikayetçi değilim."

"Ben de değilim." Ayağa kalkarken "Yatağına yatırayım." diye devam etti.

Onlar odadan çıktıktan sonra yatağa uzanıp tavanı incelemeye başladım. Uykum gelmeye başlayınca yan dönüp uyku pozisyonuna geçtim. Dalmak üzereyken kapı çalınsa da tepki vermedim. Önce kapının sesini duydum. Ardındansa üzerime örtü örtüldüğünü hissetmiştim.

"Benim biricik kızım." deyip iç çekti. Sesinden Carol olduğunu anlamıştım. Saçlarımdan öpüp odadan çıktı. Çıktığını kapı sesinden anlamıştım.

*
Sabah alarmın sesiyle uyanmıştım. Yatakta oturup biraz ayılmayı bekledim. Pencereye doğru baktığımda havanın güneşli olduğunu görmüştüm.

Kısa sürede hazırlanıp mutfağa indim. Dün akşam bir şey yemediğim için açıkmıştım. Dolaba doğru yürürken masadaki tabak dikkatimi çekti. Bir sandviç ve yanında not vardı. Notu elime alıp okuduğumda gülümsemiştim. 'Su için. Yemeyin.' Jonathan'ın yazısı olduğunu anlamıştım. Oturup yemeye başladıktan sonra James geldi. Karşıma oturup bir bana bir sandviçe bakıp "Bugün beraber gidiyoruz." dedi. Başımı sallayıp yemeye devam ettim.

Yemeği bitirdikten sonra odaya çıkıp işlerimi hallettikten sonra yola çıkmıştık. Sessizce geçen yolculuğun ardından işe gelmiştik.

Öğle arasına kadar normal bir şekilde devam etmişti ki öğle arasında James'in yanına gitmeye karar vermemle değişmişti.

Tam kapıyı çalacağım sırada Jonathan'ın sesini duydum. Geri dönüp gidecekken adımı duymamla vazgeçtim.

"Su'dan dolayı mı gitmek istiyorsun?"

"Hayır. Sadece ondan değil. Yıllardır beraber yaşasak da kardeşiniz geldi ve o evde ne kadar az insan olursa o kadar çabuk alışacak."

James'in alayla güldüğünü duymuştum. "Sen hepimiz için bir kardeşsin. O yüzden bana dürüst ol."

"Bunun dışında eğer bana karşı hisleri olacaksa daha sağlıklı bir şekilde olsun istiyorum. Her gün beni görürse bu olmaz."

James bir şey söyleyemeden kapıyı çalmıştım. Gelebileceğimi söylediğinde içeriye girdim. Beni görünce gülümsemişti.

"Ben seninle bir şey konuşmak istiyordum ama müsait değilsen sonra konuşalım."

Jonathan ondan önce cevap verdi. "Ben çıkayım."

"Özel değil. Uzun sürmeyecek. İstersen kalabilirsin."

Kalktığı yere geri oturmuştu. Karşı karşıyaydık. Ona bakmadan James'e odaklandım. "Ben evime dönmek istiyorum. Evdekileri nasıl ikna edebilirim?"

Belki Tesadüf Belki Kader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin