20.Bölüm

286 15 0
                                    

Zaman geçtikçe endişeleri artarken Mehmet yanlarına gelmişti. Onun tanıdığını anlayıp doktorlar onu yanlarından kovmuştu. David ile göz göze geldiler. David de tanımıştı onu.

"Durumu nasıl?"

"Bilmiyorum. Beni çıkarttılar."

Daniel kaşlarını çatıp ona döndü. "Neden?"

David "Çünkü tanışıyorlar."

Onlar devam edemeden doktor gelmişti. Hepsi dikkatlerini ona verirken doktor "Zehirlendiğini düşünüyoruz." demişti.

David, Dean ve Daniel bakışırken Mehmet "Nasıl yani?" diye sormuştu.

"Gıda değil. Birisi tarafından olduğunu düşünüyorum."

David "Panzehir?"

"Ne olduğunu anlayamadık. Bu yüzden bulamadık da."

David "Ne kadar süremiz var?"

"Üzgünüm bilmiyorum."

Doktor yanlarından giderken Daniel telefonunu çıkarıp Hector'u aramıştı. Telefon açıldığında cevap beklemeden "Zehirlenmiş." diyip kapatmıştı.

David "Ben evine bakayım. Siz de iş yerine gidin." dedi ve Mehmet'e dönüp "Sen de biz gelene kadar onun güvende olmasını sağla olur mu?" diye eklemişti.

Diğerleri hızla hastaneden çıkarken Mehmet sadece başını sallamıştı. Onların bir bildiği olduğunu anladığı için sorularını o iyileştikten sonraya bırakıyordu.

David eve geldiğinde hızla evi ararken dün yemek yemediğini de fark etmişti. Hiç bir şey bulamamasıyla onun telefonunu da alıp evden çıkarken son defa yerdeki kana baktı. O iyileşir iyileşmez bununla ilgilenecekti.

Mehmet aklına gelen şeyle Su'yu aramıştı. David kaşlarını çatıp telefonu açtı. "Hastanede olduğunu bilmene rağmen neden aradın?"

"Cuma akşamından beri kötü. Belki o da aynı sebepten olabilir diye düşünmüştüm."

David bir şey demek yerine telefonu kapatmıştı.

Öyle olabilirdi ama her ihtimali düşünmeliydi. Dean ve Daniel'ın yanına gitmek için yola koyuldu.

O sırada Dean ve Daniel iş yerinde Thomas, James, Hector ve Jonathan'ın yanındaydı. Görüntü kayıtlarını izliyorlardı. Dün Su'yun sadece su içtiğini fark etmişlerdi. David geldiği sırada içtiği içeceği fark ettiler. İçeceği gördüğü anda odadan firlamıştı. Ekip odasına dalarcasına girdiğinde buna Michael dışında kimse anlam verememişti. David onun oturduğu yerdeki çöpü alıp karıştırmaya başladı. Peşinden gelen diğerleri ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. David bulduğu içeceğin çöpü ile koşarak odadan çıktıktan sonra geri gelip sinirle "Hiç kimse buradan çıkmasın." deyip tekrar koşmaya başladı. Arabaya bindikten sonra çalıştırıp hızla hastaneye gitti.

Hastaneye vardığında Mehmet'i görüp ona elindekini laboratuvara götürmesini söyledi.

Birkaç saat sonra çıkan sonuçla zehri bundan aldığını öğrenmiş olmuşlardı. David bunu duyar duymaz hızla binaya döndü. James dışında herkesi bıraktığı gibi bulmuştu. David sinirle girdi odaya. Onun sinirli olduğunu görenler sonucu anlamıştı.

"Kim yaptı?"

James kayıtları izlemeyi bitirmiş ve odaya gelmişti o sırada.

"Buradayken koyulmamış."

David hışımla etrafı kurcalamaya başladığında onu durdurmak isteyen olsa da başaramamıştı.

Her yere bakarken en sonunda bulduğu küçük şişeyle diğerlerine baktı. Herkesin gözü Samuel'deydi. Samuel ise şaşkınca şişeye bakıyordu. David ona baktığında onun suçlu olmadığını anlamıştı. Elini yüzüne götürüp ovuşturdu. Suçluyu bulamayacaktı.

Belki Tesadüf Belki Kader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin