39.Bölüm

112 4 0
                                    

Onun peşinden gidecektim ama önce bizim bir konuşmamız gerekiyordu. James'e döndüğümde üzgünce kapıya baktığını görmüştüm. Ona bakarken "Kaçırılmadan önce ona annemin yüzüğünü vermek istiyordum." demiştim.

Peter ve Patrick ile daha önce konuşmuştuk bunu.

Annemin yüzüğü... İkizlerden dolayı kilo aldığı için evde kutunun içindeydi. Carol onu bizim için saklamış büyüyünce vermişti.

Dustin "O yüzük takmayı sevmez ki." dediğinde başımı salladım. Biliyordum ama bunu takacağını da biliyordum. Sadece üçüzlerden dolayı bir süre takamayacaktı.

Suna hanım "Takar takar. Bu tarz yüzükler sıradan değildir. Bir şeyi temsil eder." dediğinde başımı sallamıştım tekrardan.

Herkes düşünceliyken Thomas önümde durdu. "Birbirinizi sevdiğinizin herkes farkında ama uyarayım. Üzülürse üzeriz."

Başımı salladım. "Üzmem."

O sırada kapı çalınca Albert koşarak kapıyı açmıştı. Elinde bir kutu ile geldiğinde gülümsüyordu. Kapının önünde durup "Bunu kapısının önüne bırakacağım. Almayın." demiş ve yukarıya gitmişti.

Patrick "Bebekleri korumamız gerekecek. Onları almak isteyeceklerdir." dediğinde başımı sallamıştım.

Dustin "Doğana kadar düşünecek vaktimiz var." dediğinde Carol "Çok değil. Üçüzler erken doğar." demişti.

Peter "Hastane ayarlamamız gerekecek." dediğinde Mehmet ile konuşmaya karar vermiştim.

*
Su'dan

Uyandıktan sonra sessizlikten sıkılıp aşağı inecekken kapımın önündeki kutuyu fark etmiştim. Korkudan az da olsa titremeye başlayan ellerim ile yavaşça eğilip aldım ve kutuyu açtım. Çikolata ve not vardı. Notu açtığımda "İyi gelir." yazdığını gördüm. En altta da A harfi vardı.

Çikolatalara baktığımda Albert ile ilk tanıştığımızda ona aldığım çikolatadan olduğunu görmüştüm.

Gülümserken adımlarımı onun odasına ilerlerttim. Kapısını çaldığımda koşma sesi duymamla gülümsemiştim. Kapıyı açıp beni görünce gülümsedi. Kutudan aldığım bir çikolatayı ona verip gülümsememi genişlettim.

Çikolatayı aldığında bir şey demeden odaya yönelmiştim.

**
2 hafta sonra

Ben geçen hafta işe dönmüştüm.

Annemse geçen hafta son haftalarda geleceğini söyleyip gitmişti.

DNA testleri çıkmış ve Dustin'in abim olduğu ve Mehmet ile Jonathan'ın da kardeş olduğu kanıtlanmıştı.

Dustin de bizimle beraber kalmaya başlamıştı. Beni ve minikleri korumak istediği için beni gözünün önünden ayırmayacakmış öyle demişti. Daniel hâlâ ona güvenmediği için bundan rahatsız olsa da haklı olduğunu düşündüğü için sessiz kalmıştı.

Jonathan ileyse bebekler dışında kaldığımız yerden devam etmeye çalışıyorduk. Ona git gide bağlanmaya başlamıştım.

Bugünse Jonathan ile hastaneye gidecektik.

Hazır olunca aşağı indiğimde Jonathan'ın girişte bir o bir bu yana yürüdüğünü görmüştüm. Beni fark edince durup gülümsedi.

Sessizce evden çıkıp arabaya bindiğimizde arabayı çalıştıracakken onu durdurdum. Gözlerine baktım. O kadar güzel bakıyordu ki anlatılamazdı. Kıyamaz gibi, nadide bir esermişim gibi... Bu bakışları seviyordum. Kalbimi pır pır ettiriyordu. Yanına bir de gülümsemesi eklenince bütün gün, bütün bir ömür onu izleyesim geliyordu.

Belki Tesadüf Belki Kader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin