41.Bölüm

99 4 2
                                    

2 hafta sonra

7. ayı da geride bırakmıştık.

Jonathan ile zaman geçiriyorduk. Film izleyip sohbet ediyorduk. Onlar için gerekli olan şeyleri hallediyorduk.

Şu an odamızda oturuyorduk. O sırtını yatağın başlığına yaslarken ben ona yaslanmıştım. Sessizce ve huzur içinde oturuyorduk. Onun eli karnımdayken benim elim de onun üstündeydi.

"Sence kime benzerler?" diye sorduğunda biraz düşündüm.

"Genlerimiz baskın olsa da bize benzemeye bilirler. Kardeşlerin ya ela gözlü ya da kumral saçlı. Benimkilerde de var kumrallık ve ela gözlülük. Hatta Carol yeşil gözlü."

"Ama ben sana benzesinler istiyorum. 3 taneler. En azından birisi sana benzeyebilir bence."

"Dustin'le anlaşabildiğiniz tek konu bu sanırım." dediğimde gülmüştü.

"Evet öyle. Ece sana benzerse daha mutlu oluruz sanırım."

"İkimize de benzemeyebilir." dediğimde sıkıntıyla nefes verip "Dustin'e benzemesin de." demişti.

Gülümseyip ona baktım ve yanağından öptüm.

**
2 hafta sonra

Yatakta yatıyordum çünkü sürekli yorgun hissediyordum.

Tam uyumak üzereyken saçlarımın üzerinde bir el hissetmemle oraya döndüm. Jonathan saçımı okşuyordu. Geri gözlerimi kapattım. İyice mayışıp uyuya kalmıştım.

Ertesi gün öğleye doğru uyandığımda Jonathan'ın kitap okuduğunu görmüştüm. Benim uyandığımı fark edince gülümseyip kitabı kenara koydu. "Günaydın." deyip burnumun ucundan öptü.

Yataktan kalkıp dolabın önüne gitti. Benim tarafıma bakarken "Kahvaltı edip çıkalım. Doktor randevumuza az kaldı." dediğinde başımı sallamıştım.

Elinde bir elbise ile geldiğinde onun ben uyanmadan önce hazırlandığını fark etmiştim.

Elbiseyi giymem için bana yardımcı olurken bir saniyeliğine karnıma baksa da onun dışında hep yüzüme bakmıştı.

Ayakkabılarımı giymeme de yardımcı olduktan sonra kahvaltı yapıp çıkmıştık.

Hastaneye geldiğimizde de bana destek olmuştu. Doktorun odasının önüne geldiğimizde boş yere oturup saatin gelmesini beklerken bakışlarını bir defa bile çekmemişti.

Doktorun yanından çıktığımızda ikimiz de düşünceliydik çünkü doktor benim hastanede kalmamın daha iyi olacağını söylemişti.

Yol boyunca sessizlik hakimken sonunda eve gelmiştik. Beraber odamıza çıkmıştığımızda Jonathan beni yatağa bırakmış ve dolabın önüne gitmişti.

O çanta çıkarıp hazırlarken ben de onu izliyordum.

Benim için çanta hazırlamayı bitirdiğinde bebekler için de bir çanta hazırlamıştı.

İşini bitirdiğinde yanıma gelip uzanmış ve kolunu gözlerine kapatmıştı. Göğsüne kafamı koyup uzandığımda kolunu çekmiş ve elini karnıma koymuştu.

Gözlerine baktığımda kızardığını görmüştüm. "Seni seviyorum." dediğimde gülümsemişti ama gözünden bir damla da yaş akmıştı.

Kalkıp oturur bir hâle gelip "Yapma böyle." dediğimde o da otur hâle gelmişti. "Özür dilerim."

"Özür dileme. Sadece olumsuz şeyleri düşünmeden şu ana odaklan." dediğimde başını bacağımın yanına yaslayıp karnıma bakmaya başladı. "Lütfen annenizi zorlamayın." dediğinde saçını okşamaya başlamıştım.

Belki Tesadüf Belki Kader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin