33.Bölüm

131 6 0
                                    

Bu bir ultrason cihazıydı. Alexandra'ya baktım doğru anlayabildim mi diye. O bana bakmıyordu. Dustin ile bakışıyordu.

Şu an karman çormandım. "Testleri değiştirdiniz. Yoksa testlerde çıkardı." dedim kısık bir sesle.

Dustin "Uzan şimdi." dediğinde başımı iki yana sallayıp biraz geriye doğru kaydım.

Alexandra "Eğer onların iyiliğini istiyorsan dediklerimizi yapmalısın."

"Onlar?"

Eliyle 3 yapıp aynı anda "Üçüz." demişti.

"Neredeyse 3 aylıklar." demiştim kendi kendime. Bu kadarını tahmin edememiştim.

Kendimi kötü hissediyordum. Ruhum baştan aşağıya karamsarlıkla dolmuş gibiydi. Midem bulanıyordu. Sanki kussam her şey yoluna girecekmiş gibiydi. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Kendimi tutmak için başka bir şeye odaklanmam gerekiyordu. Zihnimde parçaları birleştirmeye çalışmaya başladım.

"Kendi çocuklarından birisi olduğunu düşünmüyorum. Onun gibi düşünmeye çalışınca Jonathan ya da kardeşlerinden birisi olduğu ihtimali baskın geliyor." dediğimde yüzünde bir şeyler yakalamıştım. Oyunculuk yeteneği yoksa doğru yoldayım.

Dustin "Bunları düşünme. Zaten ayrılacaksın. Bağlanmanı tavsiye etmem."

Söylediği bu sözlerle ona baktım. Tekrar Alexandra'ya döndüğümde anlamıştım. Onları alacaklardı. Zaten aksinin ihtimali saçma olurdu böyle bir durumda.

Buradan kaçmam gerekiyordu.

Ben hâlâ uzanmayınca Dustin yanıma gelip beni kucağına aldığında tepki veremeden uzanmamı sağlamıştı. Kalkmaya çalıştığımda ellerimi tuttu ve yukarıya kaldırdı. "Uslu dur."

Alexandra makineyi çalıştırırken Dustin sabit durmadığım için ellerimi nereden çıkardığını anlayamadığım bir iple bağlamaya çalışmıştı. Ben elimi çekince kameraya bakıp "Gelin." dedi.

Odaya iki kişi girdiğinde pes edip çırpınmayı bırakmıştım. Onlarla beraber bileklerini bağladıktan sonra çıkmalarını söylemişti.

Karnımı açıp sıvıyı döktüğünde sinirden gözümden birkaç damla yaş akmıştı. Bakışlarımı tavana diktiğim de o devam ediyordu.

Konuştuğunda ona döndüm Dustin'e bakıyordu. "Bir daha olursa dikkatli ol. Zarar görmemeli."

Bana döndü. "Birazcık küçükler sadece ama sağlıklı olduklarını düşünüyorum. Doktora sana vitaminleri vermesini ve kendine dikkat etmeni söylemesini söylememiz iyi olmuş."

O karnımı silerken Dustin de bileklerimi çözüyordu.

Makineyi toplayıp dolaba kilitledikten sonra bir şey demeden ikisi beraber çıkmıştı. Aynı şekilde uzanırken düşünüyordum.

Kaçmak için en az 4 kişiyi geçmem gerekiyordu. Anahtar Alexandra'da, silah ve çırpınırken fark ettiğim telsiz ise Dustin'deydi. Az önce fark ettiğim kadarıyla havalandırma vardı. Aklıma yer altında olma ihtimalimiz geldiğinde tavandaki kapak mantıklı geliyordu.

Bana zarar veremeyeceklerini bilmek biraz bile olsa içimi rahatlatıyordu. Kaçabilmemi kolaylaştıracaktı ama diğer açıdan riskliydi. O konuyu şu an düşünmek istemiyordum çünkü bir defa başlarsam son bulmayacaktı. Şu an benim kaçmaya odaklanmam gerekiyordu.

Yavaş yavaş zihnimde ihtimaller oynuyordu. Hiçbirinde sona varmıyordum. Odadan çıkana kadarı vardı. Geri kalan boşluğu dolduracak bir yol bulmalıydım.

Her şey ben buradan çıkınca da bitmeyecekti. Duncan işini halletmemiz gerekiyordu. Buna mecburduk.

Elim istemsizce karnıma giderken farkedip geri çektim.

Belki Tesadüf Belki Kader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin