46.Bölüm

72 2 0
                                    

1 ay sonra

Gece üçüzlerin sesine uyanmıştım. Onları uyuttuktan sonra başlarına birer öpücük kondurup okşadım. Geri yatağa döndüğümde Jonathan'ın uyanmamasını garipsemiştim. Normalde kıpırdasam ya da üçüzler ağlasa uyanırdı ama hiç kıpırdamamıştı.

Uykum gelmeyince onu izlemeye başladım.

Sakalını üçüzlerden dolayı kestiği için artık yoktu. Yanağına götürdüm elimi. Yavaşça saçlarına çıkardım ve saçları ile oynamaya başladım.

En sonunda saçlarına bir öpücük bırakmıştım. Yarın yorulacaktım. Jonathan'ın kolları arasına girerken gözlerimi kapatmıştım.

Ertesi sabah erkenden evimize gelmiştik. Farklı odaları düzenliyorduk.

Son düzenlemeleri de yapıp bir adım geriye attım. Yarın evimize taşınacaktık. Artık her şey hazırdı. Sadece üçüzleri getirecektik.

Hapşırma sesi duymamla bulunduğum odadan çıktım. Devam eden sese ilerlerdiğimde Jonathan'dan geldiğini fark etmiştim.

Yanına gidip elimi alnına koyduğumda az da olsa gelen sıcaklık ile hemen evden çıkıp hastaneye gelmiştik.

Hastaneden çıkınca eczaneye uğrayıp ilaçları aldıktan sonra markete uğradım. Gerekli şeyleri de aldığım zaman eve dönmüştük.

Evimizde kalacaktık bugün üçüzlere ise Carol bakacaktı. Jonathan hasta olduğuna göre benim de hasta olmam yakındı. Onların da olmasını istemezdik.

Onu koltuğa yatırıp mutfağa geçtim. Neyse ki ev hazırdı.

Bir çorba pişirdim. Çorbayi ona götürecekken kapı çalmıştı.

Kapıyı açtığımda Dustin ve Patrick olduğunu görmüştüm. Ellerinde meyve vardı.

Onlar içeriye geçince ben de çorbayı alıp yanlarına gittim.

Ben çorbayı Jonathan'a içirirken Dustin "Numara yapmıyorsun değil mi?" diye sormuştu.

Jonathan kısık gözleriyle ona bakarken "Tamam tamam. Bir an önce iyileş. Su sende çok yaklaşma. Sen de hasta olursun." demişti.

Patrick alayla gülüp "Dip dibeler zaten. Su'yun hasta olması yakındır." dediğinde Dustin kollarını bağlayıp ona ters ters bakmıştı.

Saat ilerleyince onlar gitmişti. Şu an evimizde ikimiz tektik. Koltukta uyuyan Jonathan'ı izliyordum. Arada ateşini kontrol ediyordum. Düşmüştü ama yeniden yükselsin istemezdim.

Carol'ı görüntülü arayıp üçüzlerle görüştükten sonra onu izlerken yorgunluktan uyuyakalmıştım.

İrkilip uyandığımda saate baktım. 2 saat anca uyumuştum. Jonathan'ın alnını kontrol ettiğimde ateşinin olduğunu görmüştüm.

Saçlarını okşarken "Jonathan." diye sesleniyordum. Gözlerini hafifçe aralayıp bana baktığında "Hadi ılık duş al. Ateşin var." demiştim.

Gözlerini geri kapatmasıyla tekrar bir şey diyecekken yavaşça oturur hâle gelmişti. O otururken ben havluyu ve suyu ayarlayıp onun yanına dönmüştüm. Beni görünce yavaşça kalkınca yanına gidip onu yönlendirdim.

Banyoya geldiğimizde "Tek başına halleder misin?" diye sorduğumda başını sallamıştı. "Sen uyu. Uykusuz kalma." dediğinde onu görmezden gelip içeriye yönlendirdim. Daha doğru düzgün konuşamıyordu.

Ona ılık duş aldırdıktan sonra onu odamıza getirip yatağın üzerine oturttum. Daha iyi görünüyordu. Kıyafet verdiğimde o üzerini değişirken ben de mutfakta meyve hazırlıyordum.

Belki Tesadüf Belki Kader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin