42.Bölüm

95 4 0
                                    

1 ay sonra (Su'dan)

Az önce annem gitmişti. Gitmek istemese de Toprak'ın sınav yılı olduğu için onun yanında olması gerektiğini söylemiştim. Carol olmasaydı beni bırakmayacağını biliyordum çünkü zor ikna etmiştim.

Şu andaysa kucağımda Ege'yle salonda koltukta oturuyordum. Ece Dustin'in, Efe ise Jonathan'ın kucağındaydı. Sürekli odada durmaktan bunalmıştım artık.

Ege uyuduğunda onu iş yeri için aldığımız taşınabilir beşiğe bıraktım. Uyanmadığına emin olunca Dustin'in yanına gidip Ece'yi aldım. Kısa süre içinde o da uyumuştu. Bu sefer de Efe'yi aldığımda onun zaten uyuduğunu görmüştüm. Gülümseyip onunda beşiğine bıraktım. Geri yerime oturup Jonathan'a yaslandım ve biraz uzanır hâle geldim. Gözlerim yorgunluktan kapanmıştı hemen.

Gözlerimi geri ağlama sesiyle açtım. Sesin kaynağına baktığımda Efe olduğunu görmüştüm. Carol almıştı bile onu.

"Uyu sen." diye fısıldadı Jonathan. Onu dinleyip gözlerimi kapattım. Onlara iyi bakacaklarına emindim.

***

1 ay sonra

Bugün işe gidecektim. Üçüzler de bizimle gelecekti çünkü biz olmayınca ağlayıp duruyorlardı.

Onları giydirdim. Alınlarına birer öpücük kondurup Ece ve Efe'yi Jonathan'a verdim. Jonathan onlarla aşağı inerken ben de hazırlanıyordum.

Üçü de ben olmayınca ağlasa da Ege daha fazla ağlıyordu. O yüzden onu bırakmıştık sona.

Hazırlandığımda onu da alıp aşağı indim.

Bir şeyler atıştırıp çıktık ve iş yerine geldik.

Odaya geldiğimizde dün Thomas ve Hector'un evden getirdiği beşiklere onları yatırdık.

Onlar uyurken biz de işlerle ilgileniyorduk. Özlemiştim. İşkolik bir insan değildim. Sadece işimi seviyordum ve başarılı olduğum bir şeyi yapmak kendimi iyi hissettiriyordu.

Evde kaldığım sürece üzerinde çalıştığım belgelere son defa bakıp ayağa kalktım. Jonathan'a bakıp "Thomas'ın yanına gideceğim." dediğimde başını sallamıştı.

Thomas'ın odasına geldiğimde Hector ve James'in de burada olduğunu görmüştüm.

Eliyle masanın önündeki koltuğu gösterdiğinde geçip oturdum. Elimdeki dosyaları ona uzattım.

O dosyaları ve notlarımı incelerken Hector da masaya eğilip incelenmeye başlamıştı. James ise oturduğu yerden inceliyordu.

Birkaç sayfa sonra Thomas başını kaldırıp bana baktı. "Bunun sende olmaması gerekiyordu. Olmaz. Bunu yapamayız." Bahsettiği dosya sadece bir taslaktı ve yarım bırakılmıştı. Ben de onu devam ettirmeye çalışmıştım. Teorik olarak yapabilmiştim. Pratik kısmı mı için onay gerekiyordu.

Kaşlarımı çattım ve dosyaya bakıp "Yapamayız mı yapmamalıyız mı?" dediğimde burun kemiğini sıkıp "Yapmamalıyız." demişti. Ona baktığımda gözlerimin içine baktı ve "Bunun ne kadar büyük bir proje olacağının farkındayız ama işler büyümeye başladığında bile dikkatlerini çektiysek bunu yaptıktan sonra neler olabileceğini düşünmek istemiyorum." demişti. Korkuyordu. Bunu gizlemeye çalışmamıştı bile.

Hector "Üçüzler için vazgeçmelisin." dediğinde aklıma gelenlerle başımı sallamıştım. Geçmişte yaptıklarını tekrarlayabilirlerdi.
Bu dosyanın aslında Jonathan'ın annesinin olduğunu biliyordum. Biraz da bu yüzden devam ettirmek istemiştim. Ölümü sebebiyle yarım kaldığını düşünmüştüm ama şimdi düşününce bu ihtimal de mantıklı gelmişti.

Belki Tesadüf Belki Kader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin