Nazlı Kuş (GxG)

-1-

"Bugün yine kavga etmiş duydun mu?"
Eziyetini bitirdiğim pipetime bakıp başımı en yakın arkadaşlarımdan birine döndürdüm.
"O götsüz kolay kolay kavga etmez,neyse ki sikimde değil."
"Benim sikimde! Biliyorsun ki iki okul sadece sizin kavganıza alışkındı, seni aldatması hoş değil."
Göz devirip pipetimi kafasına fırlattım.
"Şundan eski sevgilimmiş gibi bahsetmeyi ne zaman bırakırsın tahmini."
Elini çenesine koyup bakışlarını düşünür bir edayla yukarıya kaldırdı.

"Hiç bir zaman."

Ona ters bir bakış atıp masaya göz gezdirdim.
Telefonda gerçek bir savaştaymış gibi savaş oyunu oynayan Emre ve Hakan'a bir bakış attım,o sırada masaya doğru gelen Gökçe'nin Hakan'ın telefonu kaptığı gibi koşmaya başlamasıyla gür bi kahkaha bıraktım.

Hakan, telefonu anasından babasından bile daha değerlidir,oynadığı oyunları öyle bir levele getiriyor ki bunu artık meslek edinmeye başlamış satışınada başlamıştı.Kendine 'oyunsatar' ünvanınıda yapıştırıyordu aynı zamanda.Oldukça zeki bir kafası var.Kendini sever ve kendine güvenirdi ama tembel ve yarınını düşünmeyen biri olduğundan özgüvenini hemen olacak işlere yorar diyebilirim.Ama fazlaca fedakar ve sevgi dolu bir çocuk.

Emre ise tam tersi telefondaki klavyenin harflerini bile hala karıştıran biri ama malesef en yakın arkadaşınız oyun arkadaşı bulamıyorsa sizi feda ederdi.
Emre deli, kurnaz her türlü çıkarı için yanındaki adamı satmaya gün sayan bir çocuk.Hayır bunu asla bize yapmıyordu ama çokça şahitliğini etmiştim.
Her türlü kumara girebilir kumar çıkışı onu bir camiide vaaz verirken bile yakalayabilirdiniz öyle ne yapacağı belli değil işte.Bu karaktere tezat fazla korumacı bir yapısı vardı ama.Çorba gibi adamlar.

Gelelim yanımda ki çakma sarışına.
İsmi Cemre,grubumuzun ayaklı gazetesi.Her an nerde ne oluyor kim kiminle nerede her şeyi öğrenebileceğiniz biri.Ağzı asla susmaz sürekli birileriyle laf dalaşına girer karşısındaki sinirden kudurduğu sırada çantasından rujunu çıkarıp sürmeye başlar,zırdeli.En büyük kozu insanları kolayca sinir edebilmek diyebilirim.

Birde şu an masada olmayan Hakan'ın telefonunu kaçırıp üç saniye sonra ölümlü dünyayı hiç merak etmiyorum diye geri getiren kızımız Gökçe.
Kendisi tam anlamıyla sevgi pıtırcığıydı.Derdini dinler sana pozitiflik akıtırdı.Onunda çevreye karşı kötü bir yönü var elbette.En büyük kozu umursamamazlığı diyebilirim,istersen karşısında son nefesini alıyor ol,eğer seni sevmiyorsa umrunda değil,etrafa karşı çok merhametsiz olması cabası.
Kaç sene oldu hala anlamıyorum bize bu kadar yufka yürekken başkalarına nasıl bu kadar taş yürek olabiliyor.

Bende işte Nazlı,çekirdek ailem ve çekirdek dostlarımla gününü gün eden eğlenmeyi seven kavgayı gürültüyü sevmeyen tek eğlencesi voleybol oynamak ve müzik dinleyerek kek çırpmak olan bir kızım.Çok kayda değer harika özelliklerim olmasada okulda sevilen biriydim.Nedensiz(!)
Aşk hayatlarımıza daha sonra değineceğim fakat hem kadınlardan hem erkeklerden hoşlanmam benim en büyük sırrım olabilir.Yani Cemre çok şanslı bir pezevenk olduğumu söylüyor gerçi ama ben yinede saklama ihtiyacı duyuyorum.
En büyük kozum açık sözlülüğüm,bu sizi yerin dibinede sokabilir,zirveyede çıkarabilir.

Biz bu beş arkadaş etrafa ne kadar saçma olursak olalım bu masada işler değişirdi.
Birbirimize kazık atmaz atılan kazığıda kendi elimizle çıkartıp üzerine güller serpiştirirdik.
Mahallerimiz bitişik olduğundan yaklaşık 15 senedir bir dostluğumuz vardı.Hepimiz 17 yaşındaydık, kalan 2 yaşıda altımıza sıçtığımız günlerden dolayı saymıyorum.Yoksa o yaşlarımızdada bir tanışıklığımız vardı.

"Alooo."

Düşüncelerimi bölen Cemre'nin sesiyle irkildim.

"He."
"Diyoruz ki çıkışta Aslı bacıya gitsek bir çekirdek kola yapsak."
Aslı bacı dediği mahallemizin kokoş ama bir o kadar da serseri kuaförüydü.
"Ne işsiz heriflersiniz,ulan sizin eviniz yok mu."
Diyen Emre'ye boş boş baktım.
"Ulan köpek sen git hacca gideceğin parayı kumar masalarında topla,işsiz diyene bak."
Cemreye bakıp sırıttım.
"Allah biliyor niyetimi kardeşim."
Gülerek konuşmaya başladım.
"Emre harbiden insanların hemen hemen ölünce hangi tarafa gideceğini kestirebiliyorum da sende bi kararsızım kardeşim ya."