-iyi ki doğdun Angaralı teması-
Buket'ten aldığımız nottan sonra güzelce kahvelerimizi içip hediye arama rutinine devam etmiştik.
Aslında manevi bir hediye almaktı amacım ama zaten kutladığım an yeterince manevi duygumuz yeşerecekti, bu yüzden kullanabileceği bir şey almayı düşünerek güzel bir spor ceket almıştım Eliz'e.
Her ne kadar Cemre 'senden odunu eğilmiş durumda' dese de kendiside güzel bir saat almıştı Deniz'e gün sonunda.
Öyle lafını yedirirler adama işte.
Büyük lokma ye büyük konuşma.
Tabii bu anlattığım olayların üzerinden bir hafta geçmişti, yumurta göte dayanınca bizde el mecbur yeni plan yapmaya başlıyorduk biricik eltimle.
Şu an ise Aslı ablalarda oturmuş doğum günü planını konuşmaktaydık.
"Güzel bir mekan kapatacağız onu anladık, ama hangi mekan?" Diyen Gökçe ile yamulduğum sandalyeye daha da yamuldum.
Aşk işleri çok zor.
"Çayın altını kapatsana Cemre. Valla kızım ben söylüyorum Bal'ı kapattırabiliriz sahibini tanıyorum biliyorsunuz." Diyen Aslı abla ile hala bana mantıklı gelen fikri düşünüyordum.
Ama aşk işleri zor.
"İyide abla kocaman kafe, bize o kadar lazım değilki." Diyen Cemre ile hala düşüncelerimi bozmamıştım.
Aslı abla gözlerini düz hale getirip "Yavrucağızım zaten komple kapatmayacağız, içeriyi sadece." Dediğinde Cemre aydınlanmış bir şekilde gözlerini açmıştı.
"Lan olur!" Diye çığırmıştı yüksek sesle.
"Ses tellerini ayrı ayrı-.." tam küfür edecekken Aslı ablanın elinin tersini ağzımda bulmamla susup parmağımla fermuar hareketi yaptım hızlıca.
"Nasıl getireceğiz onları?" Diye soran Gökçe ile hepimiz tekrar düşüncelere dalmıştık.
Aklıma bir şey gelmesiyle kafamı yavaşça kaldırıp kızlara baktım.
Cemre ile göz göze geldiğim an önce gözlerini kısmış sonrada tek kaşını kaldırmıştı. Hınzır bakışlarım ile ona bakıyordum, düşündüğüm şeyi anlaması lazımdı.
"Nazlı çarpıldın mı amınakoyim, sinyal çalışmıyor anlayamıyorum." Dediğinde gözlerimi devirip ellerimi dizlerime vurarak ayağa kalktım.
"Benim bir planım geldi dostlarım, hoşgeldi."
Başladım anlatmaya.
—-
2 NisanEliz ve Deniz'in doğum günü çat kapı gelmişti önümüze. Sanırım günler hızlı geçiyordu.
Misler gibi Bal kafeyi kapatmış, aynı zamandada süslemiştik her bir köşesini güzelce. Burayı süslerken üç kere kavga, bir boğazlama bir de adam yaralamaya teşebbüs gibi olaylar yaşansada oldukça eğlenmiştik.
"Sabri abi anahtarı verdi bize, 11 gibi kapatıyoruz dedi siz geç kalırsanız Aslı'dan alırım dedi." Konuşa konuşa etrafta koşturarak gezen arkadaşıma gülerek baktım.
Karşımda olan kocaman ayna üzerinden kendimle göz göze geldim.
Beyaz üstü dar alta doğru bol gelen bir elbise giymiştim, diz üstünde.
Özellikle Aslı abla beyaz giymem konusunda çok ısrar etmişti. Kafada bizi gelin yapıp gönderiyordu genelde, bazen sadece kafasında değil ağzıyla belirtiyordu düğünlerimiz ile olan hayallerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazlı Kuş (GxG)
Teen Fiction-TAMAMLANDI- Eliz Yücetürk. İki devlet lisesinin yan yana olmasından daha kötü bir şey varsa o iki lisenin birbirine duyduğu nefrettir. Bu bir gxg kitabıdır. -Küfür içerir- -Uyuşturucu maddeler ve alkol kullanımı olabilir- -18 yaş altı için uygun d...