-50-

820 84 28
                                    

-Bu yaşıyormuş ya? Gel gel hoşgeldin-

Yatağımda bir o yana bir bu yana elimdeki kağıtla ve tavanla bakışarak kıvrılıyordum.

Elimde Buket'in masama gönderdiği kağıt vardı tabii ki, ama bakışlarım daima tavandaydı.

Mutlu giden bir ilişkim, ilişkimi kabul eden aile ve arkadaşlarım. Monoton hayattan bir parça eğitim hayatım ve oldukça zevkle yönettiğim bir sosyal hayatım vardı.

Kısacası hayatım yerinde ve mutlu edecek türdendi, sadece tek bir şey dışında.

Buket.

Amacını asla anlayamadığım kıvırcık saçlı kız, tahminimce kendisininde anlayamadığı bir sebepten ötürü bize oynuyordu.

Bunu öğrenebilmenin tek yolu ona danışmak olsada, sevgilimin baş düşmanı olması bu planı geriye atıyordu.

Bende düşündüm ki;

Tek başıma Buket ile konuşamam, Eliz'den bir şey saklamak zaten içimi yakıyor ki bu not olayını söylemedim.

Eğer sakin kalacaksa Buket ile hep beraber konuşmak isteyecektim.

Umarım Eliz bugün güzel bir kahvaltı yapmıştır, açken çok sinirli oluyor hayatımın aşkı.

"Nazlı! Kahvaltı!" Düşüncelerimi kesen sesle birlikte son kez elimdeki kağıda bakıp bir hışım ayağıya kalktım.

Mutfaktan içeriye girmemle birlikte göz göze geldiğim menemen, bana dans ettirecek türdendi.

"Anne, bana beni sevdiğini söylemesende olur artık." Son model yeşilçam taklidimi yapıp usulca masaya oturdum.

"Menemen yapılmış, ablama görücü mü geliyor?" Arda'nın mutfağa girerken söylediği cümleyle birlikte ona ters ters baktım.

Annem ise bileklerini beline dayayıp "Ben menemen yapmıyor muyum normalde oğlum?" Diye kendini savunmasıyla gözlerimi yavaşça açtım.

"Anne neden görücü kısmını inkar etmedin sen?" Dedim şüpheyle.

"Çocuklarım değer bilmiyor, görücü gelse ne olacak." Diyip masaya oturmasıyla açık olan gözlerim bir milim kıpırdamamıştı.

"Anneciğim, ablamın en sevdiği yemek ya. Garibanı niye sevindirdin diye merak ettim. Yoksa sen her zaman yapıyorsun." Diyerek annemin yanağından öpücük almıştı Arda, annem ise yumuşamış usulca elini çatalına götürmüştü.

"Bir inkâr bu kadar zor mu?" Dedim gözlerim yarım açıkken, yorulmuştu gözlerim.

"Saçmalama Nazlı! Ne görücüsü seni alan bir güne geri getirecek elaleme rezil mi olayım?" Annem sahte bir kızgınlıkla bunları söylemişti ben hala duraksarken.

"He, eli iş tutsa veriyor muyuz ablamı anne?" Demişti Arda hınzır bir şekilde . Menemen olmasa bakmaya devam ederdim ama zor bile durmuştum zaten.

Ben zaten varmazdım ana! Sevdiğim var.

"Yok onun talibi belli zaten." Demişti annem ağzına peynirleri doldurmadan önce.

Arda ise çatalı masaya fırlatıp "Lan söyledin mi?!" Demişti hırçınlıkla.

Bezgin bir ifade soktum suratıma. "Ardacığım Eliz geldi ya bize hani?" Dedim ona bakarken. Bazen bu çocukta olmayan B12'lerin bana yüklendiğini düşünüyordum. O ne kadar unutkansa ben tam tersiydim.

"Normal arkadaşın sıfatıyla tanıştırdın sandım ben." Cümlesini bitirmesiyle omuz silkip menemene ekmeği bastım.

Seni yaradana kurban ulan!

Nazlı Kuş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin