Nazlı Kuş (GxG)

-36-

-yolculuğumuz sırasında müzik iyi gelecektir, iyi seyirler-

"Eh yeter be!"

"Sanane lan, ben sana yeter diyor muyum!"

"Desene lan it."

Cemre sonunda Gökçe'nim suratına tükürmesiyle elimdeki sigarayı söndürüp gözlerimi devirmiştim.

Başladı mesai.

"Kızın yanında küfür ettireceksiniz bana, bir susun bir kavga etmeyin." Diyen Aslı ablam ile Didem ,kaşlarını aldırdığından dolayı yarım mimiğiyle konuşmaya başlamıştı.

"Abla benim lügat çorba gibi, rahat ol."  Aslı abla duyduğu cümleden sonra hafifçe gülüp kızlarıma doğru dönmüştü tekrardan.

"Yine ne için kavga ediyorsunuz? Cemre, senin altından çıkıyor hep biliyorum. Pamuk şeker gibi kızı bile sinirlendiriyorsun." Sözünü bitirmesiyle Cemre ayağa kalkmış 3 çocuklu terkedilen bir anne edasıyla elini kalbine götürmüştü.

"Aşk olsun abla, bunun sevgilisinin lakabı pitbull? Haberin var mıydı, yok tabi! Ondan kapmış bir şeyler bu çiyan."

"Ay götüm!" Gökçe'nin yorumuyla birlikte hafif gülecek gibi olan Cemre'ye arka çıkma amacıyla boğazımı temizledim.

"Bu sefer Cemre haklı, Gökçe sürekli sevgilisiyle konuşuyor telefonda. Ona sinirleniyor arkadaş." Diyip geriye yaslandım. Cemre acilinden yanıma gelip alnımı öpmesiyle Gökçe bana inanamaz bakışlar atmaya başlamıştı.

"Vay be! Ulan kardeş dedik size kardeş."

"Yavrum kavis yapayım mı sana? Kaşın güzel ama." Biz ne diyoruz siz ne yapıyorsunuz.

"Kardeşliği bu şekilde mi ölçeceksin göt." Dedim yalancı bir kızgınlıkla.

"A olur Aslı abla, sağ kaşım biraz eğik baksana." Arada Didem ile Aslı ablanın konuştuklarını duyuyordum ama bölmedim, şu an savaştaydım.

"Ölçerim lan sana mı soracağım!"  Gökçe'nin bu cümlesiyle birlikte ayağımdaki terliği alıp ona fırlatmamla omzuna isabet etmesi bir olmuştu. Ayağa kalkıp ellerimi havaya kaldırarak kafamı salladım.

"Bir durun! Aa çocuk gibisiniz he."

Aslı ablanın uyarısıyla birlikte Gökçe Cemre'nin sağ tarafına bende sol tarafına geçmiştim.

"İşte! 2023 kazanan-.." Cemre bir anda yükselip bendeki taraf olan koluyla benim kolumu tutup kaldırdığı an konuşmasına devam etmişti. "Namı değer psikoNazlı!"

O an fazlasıyla gaza gelip ellerimi kalbime götürüp sözde kalabalığa dönüp eğilmiştim. Alkış duyar gibi ellerimi kaldırıp öpücükler atmıştım.

Neyse işte sonra hepimiz yerlerimize geçtik.

"Bitti yavrum, bak bakayım beğendin mi?"

Canım kuzenim kaş bulma yöntemini ilk bulan kişi gibi bir yüz ifadesine bürünmesiyle gülümsemiştim. "Çok güzel oldu abla ya! Eline sağlık he. Ne kadar şimdi veri-.." diyen kuzenime hepimiz acıyan gözlerle bakmaya başlamıştık. O da cümlesini bitirememişti. Yazık çok gençti bu arkadaş.

Aslı abla elini beline koyup kızgın bir ifadeyle cümlesini tamamlamasına izin vermemişti. "Sus kız! Ben sana paradan bahsettim mi? Konuşma."

"Ama öyle olur mu be ablam ya?" Yapma kuzi.

"Olur olur, sinirlendirme beni sen. Çok bir şey istiyorsan kahve yap yeterli. Benim ki sade." Dediğinde Didem gülümsemiş bana bakmıştı, bende ona gülümsemiştim.