Nazlı Kuş (GxG)

-28-

-Gururla sunar, iyi seyirler-

Yine bir okul günündeydik. Sabah saat 08.00, karga daha sıçabildiğinin bile farkında değilken.

Okulu sikeyim.

Dün hafif gergin olan ortam okulun sonuna doğru dağılmış bir sorun kalmamıştı. Ama öyle değildi, ertelemiştik konuları. Bugün Eliz'in iki sınavı vardı ve ben üzerine gitmek istemiyordum.

"Yeni gelen kızı mı düşünüyorsun?" Diye bir cümle duymamla sağ tarafa döndüm. Cemre'ydi.

"Hayır, Eliz'i düşünüyordum." Dediğimde dudağını büzdü.

"He, ben yeni kızı düşünüyorum. Aynı şeyi düşünseydik romantik olurdu." Bu sefer gözlerimi devirerek baktım ona.

"Nesini düşünüyorsun?"

"Yeni insan, yeni bilgi. Bu kız aşırı gizemli. Dedikoduyla beslenen duyu organımı azdırıyor." Diyip hülyalı şekilde yukarıya çevirmişti bakışlarını.

Ruh hastası.

"Ama Eliz'in sana bu kadar tepki göstermesi saçma değil mi?" Diyen sesle ise arkamı döndüm yavaşça, Gökçe kafasını uzatmış ikimize bakmaya çalışıyordu. Haklıydı, bu kadar yükselmesinin sebebini anlayamamıştım.

"Eliz'in net sinir sorunları var abi." Konuşmama izin vermeyen Cemreye bir bakış attım.

"Sinirlendiği konu tabii olabilir, ama bunda neye sinirlendi anlamıyorum.Açık açık söylese keşke." Dedim.

"Olsun tepkisi fazlaydı."

"Ruh sağlığı sinir hastalıkları, yatış vakti." Dedi Cemre.

Abartı mıydı? Tamam Eliz normaldede çok sinirli bir insandı yıllar boyu kavga etmiştim sonuçta. Fakat kavga ederken sinirini görmezdim, görmüyormuşum yani.

Alaylarını görürdüm.

"Neyse kızlar, şu saçma hafta bitsin konuşacağım. Sık boğaz etmek istemiyorum iyice körüklemeyeyim." Dememle Gökçe beni dürtükledi.

"Nerede o eski taş fırın erkeği? Sen böyle birimiydin kızım! Kendine gel." Demesiyle kafamı salladım usul usul."

"Haklısın ama, şu an hayatımda yeri büyük. Fedakarlık göstermem gerek. Eskisi gibi istediğim şekilde davranamam." Dememle bu sefer o kafasını salladı benim gibi. Net anlaşılmayı umuyordum.

Şu an Eliz sevgilimdi, her ne kadar herkes bizi destekleyip çok sevselerde, bir yandan eskisi gibi davranmamı bekliyorlardı. Hiçbir şey eskisi gibi değilken ben nasıl eskisi gibi olacaktım ki?

"Neyse bozmayın kafanızı, sınavları atlatalım. Kafanızı meşgul etmeyin." Dedi Cemre bilmişlikle, kıkırdadım.

"Ulan sınav dışında her şeyi düşünen sen mi diyorsun bunu?" Dememle bana 'ayıp oluyor' bakışı attı.

"Ayıp ettin kardeş." Diyip aklımdan geçeni okumasıyla kıkırdadım. O sırada Emre'nin sıramıza gelmesiyle kafamızı ona çevirdik.

"Selamun aleyküm tek müslüman kardeşim Gökçe." Diyip Gökçe'nin yanağından makas almasıyla birlikte Gökçe'ye döndüm. Gözlerini devirdi.

"Aleyküm selam Emre kardeş, yanağımdan makas alman zina. Ona göre!" Diyip parmağını azarlar gibi havaya kaldırmıştı.

"Abiyle öyle konuşulmaz terbiyesiz, kay kenara hadi satanist pezevenk seni." Diyip götüyle Gökçe'yi itip yanına oturmuştu.

"Yeni kız ney lan öyle!" Diyip konuya dalmasıyla elimi alnıma yapıştırdım. Biri bitiyor diğeri başlıyor.

"Ne yeni kızmış arkadaş, kafayı yiyeceğim ya!" Diyip yükselmemle takılmadım tabii.