-20-

1.6K 91 38
                                    

-Okuyan gözlerinizi yer bu yazar, iyi seyirler.-

"Namusun gitmiş resmen."

"Ben biliyordum böyle olacağını ki. Eliz'in gözü göz değildi, evlerden uzak."  Konuşan iki arkadaşıma sinirle bir bakış atıp elimdeki bardağı çevirmeye başladım. Akşam olmuştu ve biz kızlarla bizim evde toplaşmıştık. Sonra aklıma gelen şeyle bir anda yükseldim.

"Bune namuslu ayakları kardeşim! Deniz arasa koşacaksın, sende Göknur yaklaşsa götünü açacaksın  bilmiyoruz sanki." Dediğimde tekrardan ayıplar ifadeyle bana dönmüştü Gökçe.

"Pardonda, götümü açmam ben. İlk bir tişörtümü çıkarırım canım. Ayıp ediyorsun Nazlı." Söylediği şeylere gülmek istesemde gülememiştim. Psikolojim alt üst yine.

"Bende Deniz ararsa koşmam! Hala tripliyim o Hazalın ebesini düzmeden rahatlamam. Zaten kaçıyor benden amın evladı."

Aklımıza gelmişti yine.

"Onun derdi cidden ney? Deniz'imi seviyormuş yıllardır." Gökçe konuştuğunda ona dönmüştü Cemre.

"Seven kalbini sikerim onun. Sevemez."

Anı bozmak amacıyla konuşmaya başladım.

"Nasıl çaktın yumruğu ama, anlatırken içimin yağı eridi kim bilir görsem nerelerim erirdi." Dediğimde hırsla gülümsemeye başladı.

"Bir kere vurdum ama, iyi vurdum iyi." Diyip konuştuğunda hızla ayağa kalkıp sırtını sıvazladım. Konumu unutmuşlardı neyseki. Bir süre boş bir şekilde tavanı izledikten sonra gözümü tekrardan Cemre'ye çevirdim. Konuşacak gibiydi.

"He yani Eliz az kalsın düz yatırıp ters sikiyordu seni öyle mi?" Kızgınlığı geçmiş tekrardan bir hınzır gülümseme ile bana bakıyordu Cemre. Ben öyle mi anlattım ya! Masum bir şekilde öpüştük dedim.

"Hayır ya, zaten çok ilerletemedik güvenlik abi yakaladı bizi." Dediğimde kahkaha patlatmışlardı.

"Nasıl ya? Anlatsana hadi." Meraklı gözlere dönerek yatağıma oturarak bağdaş kurdum.

Uzun bir süre öpüştükten sonra otopark aralarında dolaşan güvenlik abiye yakalanmamızla son bulmuştu öpüşmemiz.

Gülümsedim ve anlatmaya başladım.

-

"Eliz ya biri görürse." Dudaklarından ayrılıp konuşmamla kaşlarını çatıp bana tekrardan yapışmıştı.

Tadı o kadar güzeldi ki! Kahve gibi kokusuna eş kahve tadında dudakları vardı ve ben kahveye bayılırım.

Eliz'ede bayılıyorum.

Anın büyüsüne kapılıp dudaklarımızın hoyratla dans edişine eş ellerimizde rahat durmuyordu. Sanırım biz bu öpüşme işinin kitabını yazacaktık.

Dillerimizin birbirine değmesiyle istemsiz bir şekilde inledim. Sanırım öpüşme bittikten sonra aşırı bir şekilde utanacaktım. İnlediğimi duyan Eliz sanki mümkünmüş gibi kendini bana daha fazla bastırınca bayılacak gibi hissettim. Dayanamıyorum! Ama neye?

Üzerimize tutulan varla yok arası yanıp sönen bir ışık ile zor bela Eliz'i kendimden uzaklaştırdım. O da ne olduğunu anlamamış bana bakıyordu.

"Işık geliyor gözümüze?" Diyip tek göz ile etrafa bakmaya başladım. Sürekli bir ışık süzmesi bizi tarıyordu çünkü.

Sonunda ilerimizde bize doğru gelen bir silüet ile gözlerimi kocaman açıp Eliz'in kucağından atladım.

Nazlı Kuş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin