Nazlı Kuş (GxG)

-16-

-Ben sessiz okuyucularımı da seviyorum,iyi seyirler-

Hafta sonu olmasının en kötü yanı,Eliz'i göremiyor olmamdı. Ama iyi yanı ise,üst mahallemde oturuyor oluşuydu.

Günlerden cumartesi,ben Arda'ya 60 tl karşısında yaptırdığım keki kabına yerleştiriyordum.

Piknik yapacağız bu gün hep beraber. Mangal temalı bir piknik olduğu için kimse evden bir şey getirmiyordu fakat benim kardeşimin özel bir yeteneği vardı? Neden kullanmayayımdı?

"Arda hadi çıkalım artık." Evet Ardayıda götürüyordum.

"Geliyorum." Odasından bağırtısı gelince bahçenin önünde onu beklemeye başladım.Bir korna sesi duymamla kafamı yola çevirdim.

Yuh!

Eski tip bir minibüs,sürücü koltuğunda Tarık,kapısında Eliz, içerisinde Deniz ve Göknur bana bakıyordu.

Siz bu minibüsü nereden buldunuz?

"Geldim bend-Öh çüş!" Gelen sese döndüğümde Hakan'ında benimle aynı şoku yaşıyor olduğunu gördüm.

"Bunlar minibüsü nereden bulmuşlar?" Demesiyle ona döndüm.

"Bende anlamadım ki."

"Geldim reislerim.Ana minibüse bak  kime geldi bu." Arda'nın sesiyle bu sefer ona döndüm.

"Bize geldiler,bize."

"Nasıl bize?İçindekiler sizinkiler mi?"Ona onaylama amacıyla kafamı salladım. Ayakkabısını giyince hep beraber yürümeye başladık.

Yanlarına gittiğimizde Eliz'e Arda varken nasıl davranacağımı düşünürken bir anda sarıldım.

Benimde bir ortam yoktu.

"Hoşgeldin Nazlım."

"Hoşbuldum." Kahve kokusunu içime çekip ondan ayrıldım.

"Siz bu minibüsü nereden buldunuz lan?" Hakanın mantıklı sorusuyla Tarık'a döndüm.

"Benim." Gülümseyerek ağzına sigarayı götürdü.Buda mı 18?

"Ehliyetim yok ama, yapacağız bir illegallik." Demesiyle kıkırdadım.Normal bir şey yoktu,hiç olmadı ki.

Hemen minibüse atlayıp Cemre'lerin evine doğru sürmeye başladık,üç saniye falan sürdü çünkü çok yakın.

"Bu ne lan amınakoyayım." Emre'nin dışarıdan hayretle çıkan sesine istemsiz gülümsedim.

Kızlarda aynı şaşkınlıkla minibüse binerken Eliz'e iyice yanaştım. Yan yana oturuyorduk.

"Aslanım sen yanıma otur,muavine ihtiyacım var." Tarık'ın konuşmasıyla Emre'ye döndüm ne tepki verecek diye.

"Beni vitese oturtmayacaksan geliyorum."

"Belli olmaz." Gülerek söylediği şeye bakıp bende güldüm.

Minibüsten içeri giren Gökçe ve Cemre ile nah selamlaşmamızı yaptık. Evet nah selamlaşması. Ellerimizi nah işareti yapıp birbirimize sallıyorduk.

"Ne zaman flört dönemi bitiyor."Eliz'in sesiyle ona döndüm.

"Bunun belirli bir süresi yokki,zamanı gelince sevgili olacağız işte."

"Ne zaman bu zaman." Dediğinde ellerimi kaldırdım.

"Bilmiyorum Eliz,bize bağlı bu durum."Mızmızlanıyordu resmen. Isıracaktım görecekti.

"Ne demek bize bağlı,sevgililik teklifi mi edeceğim?Edeyim şimdi hemen,şu an!"Yükselmesiyle kıkırdadım.

"Hayır,birbirimize alışacağız gerekirse tanışacağız,flört döneminin tanımı bu yani."Anladım der gibi kafasını salladığında önüme döndüm.