-Ateşli günler dilerim, lütfen yağmurluklarınızı unutmayınız-
"Ben her zaman demiştim, cehennemin alt yapısı için Eliz'den yardım alındı diye."
"Harbi amınakoyayım, gidip dövsene iki üç adamı. Ne diye yakıyorsun lan mahalleyi?" Diyen Emre'ye bir bakış attım,hem gülüyordu hem de yorum yapıyordu.
"Nasıl yakmış anlattı mı Nazo?" Diyen Cemre'ye kısa bir bakış attım sonrada hocanın masasında göz gezdirdim. Ders fizikti, ve ben fizik hocasını sevmezdim. Gıcık kadın üç senede ilk defa dersi boş bırakmıştı, sınav haftası dahil asla boş bırakmazdı normalde. Yukarıda yok yazılıyorsun hoca.
"Artık saklamıyor bunları, benden duymasan başkasından duyacaksın zaten diyor. Anlattı biraz." Dememle Emre damağını şaklattı.
"Abi doğru söylüyor."
"Nasıl yakmış peki ?" Gökçe'nin sorusuyla hafifçe gözlerimi kısıp anlatmaya başladım.
——
"Ne demek yaktım Eliz? Nasıl yaktın Eliz!" Diyip gözlerimi açtım şaşkınlıkla.
Rahat bir tavırla bana bakmasıyla gözlerimi daha da açmıştım.
"Aldım benzinimi, ateşimi. Bazı dükkanlarını yaktım, bir kaç bankı yaktım." Diyip gözlerini bir tur etrafta çevirdi.
Sanki soba yakıyor rahatlığa bak!
"Ya başın belaya girerse Eliz!" Dediğimde güldü.
"Topunu cezaevine gönderecek bilgi var elimde. Götleri yemez." Dediğinde kaşlarımı çattım sinirle.
"Bu bilgilerin sende olması bile korkunç! Ben bunları nasıl sindireceğim Allahım!" Diyip kafamı başka yere çevirdim. Papatya çayı yağdır yukarıdan Rabbim! Ülkece istek değil ihtiyaç!
Sonra Eliz kollarını bana sardı, bende dayanamayıp hafifçe ona yanaştım. Derdi veren dermanıda yüklüyordu çok şükür. Al sana papatya çayı etkisi.
"Güzelim, düşünme bunları sen. Biz ilişkimizi nasıl toparlarız onu düşünelim. Olmaz mı?" Dediğinde omuzlarımı kaldırıp indirdim.
"Sana bir şey yaparlarsa Eliz?"
"Bana bir şey yapamazlar, bil bunu yavrum. Bana güven." Dediğinde bende kollarımı onun beline sarmıştım.
Güven.
"Hem, senle şu kelle mahallesine girme cesaretin hakkında-.." diyip durdurdu cümlesini ve hafifçe benden ayrıldı. "Biraz konuşalım mı yavrum?" Dediğinde hafifçe gülümsedim.
"Sen demedin mi hatan yok diye, kızmam sana diye. Nerede o verdiğin sözler Elizim de Elizim?" Dediğimde yarım bir şekilde gülümseyip dudaklarıma indirdi gözlerini.
"Kızmayacağım zaten, ama herkes bedel öder."
———
Diyip kestim cümlemi. Neyse sonunu söylemesemde olurdu, Eliz ile ateşli öpüşmemizi anlatmayacaktım herhalde!
"Ya Nazlı en heyecanlı yerinde ne kesiyorsun ulan!" Diyen Cemre ile koluna kalemimle vurdum.
"O kadardı konu, sonra bedeller hakkında konuşmalar yaptık işte." Diyip gözümü kaçırdım.
"Menemenlik domatesler var bizim evde, aralarına girsen sırıtmazsın annem seni ezer kavanoza koyar amınakoyayım." Diyen Emre'ye karşı daha da kızardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazlı Kuş (GxG)
Teen Fiction-TAMAMLANDI- Eliz Yücetürk. İki devlet lisesinin yan yana olmasından daha kötü bir şey varsa o iki lisenin birbirine duyduğu nefrettir. Bu bir gxg kitabıdır. -Küfür içerir- -Uyuşturucu maddeler ve alkol kullanımı olabilir- -18 yaş altı için uygun d...