Nazlı Kuş (GxG)

-4-

"Ya öyle işte Aslı abla." Aslı abla anladığını belirten bir imayla bana bakarken çaktırmadan kızlara bakıyordu.

"Yani senelerdir sizden dinlediğim kızı daha çok dinlemeye başlayacağım sanırım? Ben bunu çıkardım." Anlamaz gözlerle ona baktım.

"Abla saçmalama ne öyle aşıkmışım gibi,hep anlatıyormuşum falan.Yok kavga etmiyoruz daha anlaştık."Karşımdaki üç kişi bana gözlerini kısarak baktığında onlara 'hayırdır' anlamında kafamı salladım.

"Kızım bir şey mi dedim ya sabır.Neyse neyse Engin abiniz gelecek yarın yüzük bakmaya gideceğiz."

Engin abi karşı mahallenin saygılı sevgili bir abisiydi.Yıllardır Aslı abla ile bir ilişkisi vardı her sene evlilik düşünceleri olsada bir türlü işi ortaya dökemiyorlardı.

"Anam ben bunu nasıl bu kadar geç duyarım, hemde yarın!" Cemre'nin konuşmasıyla göz devirip ona döndüm.

"Aman bir dedikoduyu da beş dakika sonra duy gazete seni." Bana dil çıkarıp önündeki hamura döndü.Salak evden oyun hamuru getirmiş onunla oynatıyordu bizi.
Sarıyorduda.

"Gökçe sen sessizsin sanki biraz kuzum.Ne oldu?"
Gökçe daldığı hamurdan kafasını aniden kaldırırken bende fark etmiştim.

"Yok bir şey abla ya, rutin sıkıntılar işte."
Ona inanmadığımızı belirten bakışlar atarken o da bir üfleyip tekrar konuşmaya devam etti.

"Abim,çıkıyor hapishaneden öbür ay.Nerede kalacak bilmiyorum.Babam onu eve almaz."

Nasıl unuturduk bunu.Gökçenin abisi Gökcan abi,2 sene önce adam yaralamadan içeriye girmişti.Bir ay sonra çıkacaktı.Kendisi henüz 23 yaşında olmalıydı. Arada bir görüşme için yanına giderdik.Kendisinide çok severdim.Gökçe ise abisine aşırı düşkündü.

"İlla ki alırlar, hangi baba evladını sokakta bırakır ki?" Gökçe'nin annesi o 3 yaşındayken vefat etmişti.Babası abisi ve kendisi yaşıyordu.Babası sığ düşünceli biri değildi fakat Gökcan abi ile konuşmuyorlardı.İki senedir sadece bir kere görüşe gitmişti ve sürekli çıkarsa kendi yolunu bulsun Allah'a emanet diyip duruyordu.

"Bilmiyorsunuz sanki babamı."
Ona onay verirken konuşmaya başladım.

"O kabullenene kadar hepimizde kalıcak biliyorsun ,Gökcan abiyi annemler çok sever,asla onu bırakmazlar."dememle omuzlarını büktü.
"Cezaevinden çıkmış bir adamı kim eve alsın Nazlım? Ne kadar severlerse sevsinler."

İki sene önce sarhoş bir adamın kendi arkadaş grubuna saldırmasıyla adamdan aldığı bıçakla kendisine darbe indirmişti Gökcan abi.Nefsi müdâfaa ve adama ait bir bıçakla saldırdığı için 2 sene yatması kararlaştırılmıştı.Adam çok taşşaklı olduğu için biz 10 seneyi gözden çıkartmıştık aslında ama 2 seneye olduğunu duyunca çokta sevinmiştik açıkçası.

Gökcan abide görüşlerde sürekli 'kafamı dinliyorum kızlar burada kendimi geliştiriyorum herkes çok iyi' dediği için rahattık.İyi bir koğuşa denk gelmişti.

"Suçsuz olduğunu bütün mahalle biliyor Gökçem, sıkma canını hepimizin evi açık." Cemre'nin konuşmasıyla onu onayladım.Sonra gözleri dolu dolu hepimize bakan Gökçe'ye döndüm.Aniden bize sarılmasıyla kahkaha attık.

"Lan dinazorumu bozdunuz!" Aslı ablanın konuşmasıyla elinde ikiye yarılmış değişik hamura baktım.

"Abla o daha çok fasulyeye benziyo." Soru soran bakışlarla söylediğim cümleye karşılık kafamıza birer fiske vurdu Aslı abla.
"Hassiktir lan oradan,sanat bu kızım!" Demesiyle eliyle dinazorunu kaldırıp birde yan taraftan baktı.Suratını ekşitti.