Nazlı Kuş (GxG)

-11-

Karakter sıfatlarını sizin hayal gücünüze bırakıyorum ama Eliz uzun boylu esmer kara kaşlı ela gözlü bir hatun, Nazlı kızımızda sarışın ,koyu kahve kocaman gözlere sahip.

———

"Lan sen neden öptün kızı!"

"Vallahi biliyordum bunlar ilerde manita olur diyordum."

"Yalnız öptükten sonra nasıl kaçtı ama,Eliz'de şok oldu ama çok güldü he."

"Lan öptü kızı."

"Belliydi zaten bunlar sevgili olurdu."

Masaya oturtulmuştum,etrafım sarılmıştı.Eliz'i öyle bıraktıktan sonra odama koşup beş dakika utanma merasimi yaşatmıştım kendime.Sonrada aslanlar gibi başım dik Aslı bacıya gelmiştim.

Dik başımı indirdiler tabii.Şu anda üç şaşkın deli kafamda üşüşmüş türlü türlü sorular sorup türlü türlü cevaplar veriyorlardı.

Ayağa kalktım.

"Dostlar! Oturur musunuz lütfen ben gerginim zaten." Dediğimde oturdular.Aslı abla hariç, o kahve yapıyordu.

"Vay be, demek senden hoşlandığını söyledi.Cemre anlattı her şeyi.Ben biliyordum abi sizden bir bokluk çıkacağını." Aslı ablanın konuşmasıyla Cemre'ye döndüm.

Ne ara anlattın ya.

"Daha aramızda bir şey yok."

Gökçe ayıplar ifadeyle ellerini çırptı.

"Ulan kızın suratında dna örneğin yaşıyor ,bari şu an deme bir şey yok diye!Ben daha Göknur'umu öpemedim ya!"

Demesiyle Cemre kafasına vurdu.

"Öpseydin sende,oh iyi yaptın Nazlım.Aferin sana.Vallahi seni öyle görünce gözlerim yaşardı gel bi öpeyim." Diyip yanağımdan sulu bir şekilde öptü.

"Gökçe vermedik herhalde öptük alt tarafı." Dediğimde Aslı abla cezveyi fayansa vurdu.

"Sus kız ne kadar ayıp."

"Ayıp yatakta olur Aslı bacı görürsün el evine gidince!" Cemre'nin konuşmasıyla Aslı abla ona döndü baktı baktı sonra bana döndü.

"Yavrum şu cezveyi gelde bir tut." Dediği gibi kalktım ve cezveyi tuttum.Cemre'nin kafasına bir tane vurup yanıma geldi ve cezveyi tekrardan tutmaya başladı bende yerime oturdum.

Akıl sağlığım güvenli yerde değil.

O sırada kahveleri fincana döken Aslı ablaya baktım, fincanları önümüze koymasıyla masaya doğru eğilip kokladım, bayılırım kahve kokusuna.

"Ee anlat şimdi neler oldu."

Gökçe'nin sorusuyla kahvemden abartılı bir "hüp" sesiyle yudum aldım.

Başlasın mesai.

———

KOİ=Günaydın Nazlı kuşum

Uyandığımdan beridir telefondaki mesaj ile bakışıyordum.Gerçekten sabahın 06.50 saatinde kime uykulu gözlerle mesaj atıyorsanız,ona aşıksınız demektir.

BEN=Günaydın

Peki benim öküzlüğüm.

Ne yazabilirdim ki zaten? Günaydın aşk bahçemdeki yetişen portakal falan mı?

Hemen tam bir gazla ayağa kalktım ve giyinmeye başladım.

Giyindikten sonra mutfağa uğrayıp mısır gevreğimi yedim.Apartmandan çıkacaktım,kapıya doğru gidip ayakkabılarımı giydim.Merdivenden inen Hakan ile göz göze geldim.