-37-

973 96 34
                                    

-gözleriniz ne güzel sizin öyle? İyi seyirler dilerim-

Günaydın.

Eliz ile sevişeceğim.

Günaydın.

Eliz ile sevişeceğim mi?!

Kahvaltı masasında zeytine dalıp gülümsememi sağlayan olay tam olarak buydu. Düşündürüyordu, biraz heyecan biraz da korku salarak.

İlkim demişti, tabii benimde ilkim o olacaktı ama o bunu sormamıştı, sorun etmiyordu.

Ya da çok emindi.

Yani 17 yıllık koruma altına aldığım et parçamı yani bedenimi, günün birinde zaten salacaktım. Bu sevdiğim insanla olsun istiyordum. Eliz'i sevdiğime göre? Oldu bu iş.

"Aşk zor zanaat." Diye bir ses duymamla hızla irkilerek kafamı sağa çevirdim. Arda çeçil peyniriyle oynarken alttan alttan bana bakıyordu. Bir anda yüksek sesle duyduğum çatal bıçak sesiyle bu sefer kafamı sola çevirmiştim.

"Aşk mı?" Annem heyecanla sormuştu sorusunu.

"Aşk mı!?" Babam ise hayret ve biraz da üzüntüyle.

"Maşallah maşallah." Diyen kuzenim ilede yüzümü tiksinir bir hale sokup hepsine bakmaya başlamıştım. Heyecanlanmış ve biraz tırsmıştım. Bu kadar çabuk öğrenilmemeli. Televizyon izlerken romantik sahne geldiğinde gösterdiğim performansı, şuanda da göstermem gerekiyordu.

"Arda'nın lafıyla nereye gidiyorsunuz ailem? Ne aşkı, yok öyle bir şey." Diyip elime bakıştığım zeytini alıp bir anda ağzıma attım.

"Belli belli, zeytin görünce küfür eden elemana bakın hele. Zeytin yedi az önce. Bu aşk değilde ne be?" Diyen kardeşime gözlerimi kısıp bakarken ağzımdakini çıkarmamak için oyalanmaya çalıştım.

Çünkü zeytinden nefret ederdim.

"Halısaha mı lan burası eşek sıpası? Eleman ne ablan o senin. Hem Nazlı yok diyorsa yoktur. Küçük daha o-.." Babamın bir hışımla söylediği cümleyle kafamı ona çevirmiştim. O da bana dönüp gülümsemişti. "Minicik." Diyerek cümlesini bitirdiği an utanarak kafamı indirdim.

Üzgünüm baba, minicik dediğin kızın..

Hey gidim hey!

"Abart Zeki abart, kızımız genç kız. Tabii sevgilileri olacak."

"Ha birde sevgilileri? Allahım şu an al canımı." Diyerek kazağının boyun kısmını çekiştiren babama gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Oscar adam.

"Öyle demedim sevgilim ya, illa ki sevgilisi olacak sevip sevilecek. Biz ne güzel aşk yaşayıp evlendik. Kızımızında hakkı."

"Yengem haklı." Aç kuzenim sonunda konuya dahil olabilmişti, tabaktan kafasını kaldırmıyordu. Bu konuda babama çekmiştik sanırım. Yemek yerken konuşmaz ve duymazdık. Ama şu an bu kuralı ihlal ediyorduk çünkü konu önemliydi, yani babam ile ben.

Arda ve annem ise yemek yerken yaratılış zamanımızdan günümüze kadar her şeyi konuşabilirdi. Öyle bir farklılık.

"Tamam ya o doğru tabii." Diyip yemeğine dönen babam sonunda pes etmiş gibiydi. Kıyamam sana.

"Peki çocuklarınız eşcinsel olsaydı ne tepki verirdiniz anacım ve babacım." Diyen Arda ile hala ağzımdaki zeytin büyümüşte büyümüştü. Sanki zeytin tarlası komple ağzımdaydı.

Lan!

Masada derin sessizlik olmuştu, babam ilk bana bakıp heyecanla kafasını sallamıştı.

"Olur valla." Baba?

Nazlı Kuş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin