-hoşgeldiniz buyrun içeri geçin, iyi seyirler-
Buket'in gidişinin ardından hemen Ceyda ablaya gidip gerekli malzemeleri alıp eve dönüş yoluna girmiştim.
Neden böyle bir şey yapmıştı anlamıyorum. Benden mi hoşlanıyor Eliz'den mi hoşlanıyor. Yoksa sadece zevkine mi?
Neden bizim birlikte olmamızı istemiyor anlayamıyordum. Beni tanımadığı için Eliz'i sevme olasılığına daha çok ağırlık veriyordum.
Onu benden kıskanma durumu, yüksek ihtimaldi.
Eğer öyle bir durum varsa, 180 derece bir dönüş durumu olacaktı. Eliz'i başkasının sevme ihtimali kafamda izlediğim seri katil filmlerinden kalan sahneleri döndürüyordu.
Ağır ağır yürürken sol tarafta kalan Cemre'lerin eviyle göz göze geldim. Bir koşu kapıya gidip zile bastım.
Kısa süre sonra kapının yanındaki pencerenin perdesi açılmasıyla Cemre görünmüştü cam demeye bin şahit isteyen ultra temiz zeminde.
Öyle temizdi ki sanki orası boşluk gibiydi.
Gözlerini şokla açan Cemre hızla pencerenin önünden çekilip kapıyı açmıştı tabii.
"Nazlı? Ne yapıyorsun burada. Neden haber vermedin?" Demişti beni boydan süzerken.
"Ceyda'ya gittim." Dedim elimdeki ipi gösterirken sonrada devam ettim "Telefonumu evde unutmuşum." Dedim
"E gelsene içeriye." Demişti gözleri hafif kısık bir şekildeyken.
"Yok yok, annem sıçar ağzıma ip bekliyor evde." Demiştim göz devirirken.
"Bir şey olmuş." Derken tek kaşını kaldırmıştı Cemre.
"Oldu."
"Ne oldu?"
"Kapıyı kapat içerisi üşümesin." Demiştim bir adım geri giderken. O da dediğimi yapmadan önce kapı girişindeki paketini almıştı, sonrada kapıdan çıkıp bahçeye ilerledik.
"Bir sigaralık vaktin var herhalde?" Demişti paketi bana uzatırken.
"Var var." Diyerek aldım bir tane ve yaktım.
"Ne oldu hadi çatlayacağım he!"
Onu farkettim zaten.
Sigaramdan bir duman üflerken "Eliz'in babasına Buket söylemiş." Dedim kısık bir sesle.
Ağzını şokla araladı Cemre. "Orul orul orospuçocuğu." Demişti 'r' harfini bastırarak.
İstemeden güldüm, olacak iş değildi çünkü.
"Sen nereden biliyorsun bunu?" Diye sordu doğal olarak.
"Az önce giderken karşıma çıktı, oyunumu bozdu bende sizin oyununuzu bozdum gibi şeyler dedi. Oyunu benmişim." Dediğimde Cemre'nin rengi değişmişti.
"Şerefsize bak! Birde oyunum sensin diyor. Ya Nazlı, o puşt böyle mutlu mesut oturuyor ya siz burada ayrısınız. Bana bir geliyorlar!" Derken ayağını yere vurmuştu.
İnanki aynısı banada oluyor Cemre.
İçim içime sığmıyor sanki, bir koşu gidip sarılmak istiyorum sadece.
Tek isteğim.
"Ne yapacağım ben." Derken derin bir nefes vermiştim. Çaresiz hissediyordum çünkü.
"Eliz'i ara her şeyi anlat." Dediğinde gözlerimi hızla açtım.
"Saçmalama! Söylesem zaten ilk gün söylerdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazlı Kuş (GxG)
Teen Fiction-TAMAMLANDI- Eliz Yücetürk. İki devlet lisesinin yan yana olmasından daha kötü bir şey varsa o iki lisenin birbirine duyduğu nefrettir. Bu bir gxg kitabıdır. -Küfür içerir- -Uyuşturucu maddeler ve alkol kullanımı olabilir- -18 yaş altı için uygun d...