-30-

1.1K 92 56
                                    

-Eliz'e naneyi yedirmedik mi ama? Neyse kemerleri bağlayalım-

"Ya ne alaka!"

"Sizin ne işiniz var Cemre kellede?"

"Ya başınıza bir şey gelseydi! Neyiz biz burada!"

Diye konuşan arkadaşlarıma gözlerim dolu şekilde bakıyordum. Ağladı ağlayacaktım çünkü öğrendiğim şeyler hiç hoş şeyler değildi. Artık iftira attığı için dua etmeye başlamıştım. Her şey zorluyor gibiydi.

Emre tekrardan söz alınca ona doğru döndüm.

"Bakın güzel kızlarım, tamam bir iş yapıyorsunuz madem, bize neden haber vermiyorsunuz. Tamam gelmeyelim amınakoyayım ama haberimiz olsun ya!" Haklıydı.

"Gitme diyeceğinizi düşündüğüm için size söyleyemedim. Dönünce söyleyecektim şu an yaptığım gibi." Diyip kafamı eğdim, Gökçe konuya girdi.

"Size her ne kadar kızgın olsamda, kızma işini sonraya erteliyorum. Dökül Nazlı." Diyen arkadaşımla gözümden bir damla yaş düşmüştü bile.

Merhamet.

Gökçe grubumuzun etrafındaki rengarenk ışıkları oluşturuyordu, birbirimizi görmemizi sağlayan o ışıkları, Gökçe sağlardı her zaman. O olmasa önümüzü veya birbirimizi göremezdik. O da karanlıktan korkardı zaten.

Tamam, yaptığım yanlış bir şeydi. Eğer Buket'in dedikleri doğruysa Eliz'in yaptığı daha kötü bir şeydi. Fakat kötü ile kötüyü örtemezdim. Eğer tek ben hata yaptıysam, Eliz'i kaybedecektim.

Eliz'i kaybetmek.

Çölde ki tek su kaynağını kaybetme hissiyatını taşıttırıyordu bana, soğuk ve biçimsiz kalp ritimleri attırıyordu. Bu ihtimali düşünmek istemiyordum.

"Hadi Nazlı tamam sen fevrisin düşünmezsin, Cemre  neden bize söylemedin. Normalde ağzın durmaz senin. Ya size bir şey olsaydı?" Tekrardan Emre'nin söze dalmasıyla gözlerim dolu şekilde ona baktım.

Endişe.

Emre grubumuzun duvarıydı, normalde o duvarı yıkmadan kimse bize ulaşamazdı. Bu sefer ulaşmışlardı. Koruyamama ihtimali de onu kahrediyordu. Emre olmasa dayanacak bir duvarımız olmazdı, düşerdik.

"Eşeklik ettik işte! Kızma işini sonraya atar mısın Emre?" Tripli şekilde konuşan Cemre'ye baktım, göz göze gelmemizle birlikte içten bir şekilde gülümsedi bana. Herkese ufak bir göz attım.

Hepsi yanımdaydı, haketmiyor gibi hissetmiştim.

"Eliz, bir buçuk sene uyuşturucu kuryeliği yapmış." Diyip gözlerimi yere indirdim.

"İnanmam."

"Saçmalama Nazlı."

İndirdiğim gözlerimi yukarıya kaldırıp tekrardan onları süzdüm, Hakan ve Gökçe'nin gözleri açılmıştı. Emre'nin kaşları çatılıydı. Sonra konuşmaya başladı.

"Emin miyiz?"

"Eminiz."

"Nereden eminsiniz amınakoyayım ya?" Demesiyle Cemre olaya dahil oldu.

Nazlı Kuş (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin