'Piyon ve Şah

167 45 25
                                    

Evet, herkese merhabalar! Sizi bölümle baş başa bırakmadan önce lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! İyi okumalar dilerim.

&

Yakıcı hisler bedenini bir örümcek ağı gibi sarmaya başladığında kurtuluşun da artık bir o kadar imkansızlaşır.

&

Yaman ile birkaç yıl öncesinde buna benzer bir göreve gitmiştik.

"Yaman, kaç kere söyleyeceğim? Sıkıldım ben!" Sayamadığım yakarışlarımdan sadece biriydi.

Çenesinde ki yeni çıkmaya başlayan sakallarıyla oynarken sıkıntıyla nefes verdi. "Ne bekliyordun ki içip içip sabahlara kadar dans edeceğimizi mi?" Aslında en azından dans edebileceğimi düşünüyordum. Fakat saatlerdir sadece ayakta dikiliyor, bardaktaki suyumu yudumluyordum. Sıkıntıdan içtiğim altıncı bardağımdı, tuvaletin yerini öğrensem iyi olacaktı.

"Ayakta dikilip boş boş su içeceğimi beklemediğim kesin."

Bana bakarak gözlerini kıstı, "Seni eğlendirmemi bekliyorsan çok beklersin." dediğinde dudaklarımı daha da sarkıttım.

Koyu kahve saçlarına şekil vermişti, kusursuz duruyordu. Kıstığı gözleriyle bana dikkatlice bakıyordu. O da benim gibi daraldığında siyah gömleğinin birkaç düğmesini açtı. Etrafımızdaki kadınların dikkatini çekiyordu, bu hareketiyle daha çok bakışları üzerine çekti. O da bunun farkındaydı ve etrafına bakarak dişlerini göstererek sırıtıyordu, bu hareketiyle kadınlardan birinin iç çektiğini gördüm.

Çattığım kaşlarımı her birinin üzerinde gezdirdim, en son ise Yaman'da durdurdum. "Bakıyorum da sen bir güzel eğleniyorsun." dediğimde bana pis pis sırıttı, ona tersçe baktım.

Onunda eğlencesini elinden alabilmek adına yanına iyice yaklaştım, ne yapmaya çalıştığımı anlamadığında tereddütle bana baktı. Ona sarıldığımda afalladı. Ama uzatmadan karşılık vererek ellerini belime sardı. Ellerim boynuna dolandığında birkaç kadının öfkeli bakışları üzerime çevrildi. Onlara dişlerimi göstererek sırıttım. Gülüşüme tezat bakışlarımdaki büyük öfkeyle onlara baktığımda hepsi önüne döndü.

Onlar önüne döner dönmez Yaman'dan ayrıldığımda ne yaptığımı anladı. "Hadi ama biraz eğlenecektim, niye yaptın ki şimdi bunu?" Dudaklarını sahte bir hüzünle sarkıttı.

"Geleceğini kurtardım," Büyük bir gülüşle su dolu olan bardağımı elime aldım. Havaya doğru kaldırdığımda "Gelecekteki karına!" dedim. Yüksek sesle kahkaha attı. Bu ihtimalin gelecekte gerçek olma düşüncesi ikimize de garip gelse de bana ayak uydurdu ve kadehini bardağımla tokuşturdu. Benim aksime o içiyordu, çocuklarının arkasını kollayan anneler gibi ben ise içmeyerek ayık kalmaya çalışıyordum. Anneler nasıl olur bilmezken hem de.

Bugün burada oluşumuzun amacı tarihi eser kaçakçılığıydı. Ve bu gece birçok sahte sanat eserini satışa çıkaracaklardı, bizde bunu engellemek için burada bulunuyorduk. Uzun bir süredir bekliyordum ama bir türlü hiçbiri ortaya çıkmıyordu.

Üzerimde hissettiğim bakışlarla etrafıma baktım ama kimseyi göremedim, bakışlarım her yeri taradı. Arkası dönük bir adam hızla çıkışa doğru adımladığında dikkatimden kaçmadı. Koyu kahve saçları sert ve hızlı adımlarından dolayı savruluyordu. Heybetli vücudunu örten siyah gömleği kaslarından gerilmişti. Boyu o kadar uzundu ki arkadan bile olsa cüssesiyle dikkatleri üzerine çekmeye yetiyordu. Adamın sırtına bakarken birkaç adım attığımın farkında dahi değildim, o çıkmadan onu yakalamak ve kim olduğunu görmek istedim.

YAMALI RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin