'Göğüs Kafesi Mezarlığı

149 33 29
                                    

Evet, herkese merhabalar! Yeni bölümle tekrardan sizlerleyim, umarım okurken keyif alabilirsiniz! Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar dilerim!

Ajda Pekkan - Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile, Adamlar - Yoruldum

&

Kalbim tekrar mezarına gömüldü, ölü toprağında yeşerttiğim çiçeklerim soldu ve göğüs kafesim korumak için onu çepeçevreledi...

&

Göğüs kafesi mezarlığı nedir bilir misiniz?

Kalbim, doğduğum ilk andan beri cansızdı. Onu göğüs kafesimin içine gömmüştüler. Üzerine topraklar atıldı, en dipte kaldı. O hep orada toprağın altında gömülü bir şekilde kaldı, ben sadece bazı anılarımla onu ziyaret ettim. Toprağına çiçekler ektim, bazıları yeşerdi bazıları ise soldu. Umut yeşerdi mezarında, umut tutundu o cansız toprağa...

Kalp dirilmek istedi, üzerindeki ölü topraktan kurtulmak istedi. Üzerinde yeşeren umudun filizini kocaman bir ağaca çevirmek istedi, kökleri iyice saçılsın diye çabaladı. Kurumasın, solmasın diye her gün güzel duygularla besledi. Dirilsin diye çabaladı da çabaladı... Güzel anılar ziyaretçisi oldu, elinde bir buket çiçeğiyle...

Kalp, göğüs kafesine sığamayacak şekilde dirildi. Sığamıyordu parmaklıklar ardına, taşıyordu duygularla... Kuş gibi çırpındı, bir mahkum gibi özgürlüğü diledi. Umut ağacı git gide büyüdü, dalları etrafa saçıldı, köklendi. Her şey güzelleşti, kalbini hissetti, ruhunu hissetti. Daha da önemlisi kendini buldu.

Kayboldu, savruldu ama sonunda kendini buldu.

Fakat sonra her şey tersine, eski haline geri döndü. Genç kadını daldığı rüyadan uyandırdılar. Kalbinin üzerine daha çok toprak atıldı, umut ağacı kurudu ve kalbinden söküldü. Kalp, buna mahkumdu. Özgürlüğü dileyemecek kadar tutsaktı. Gömüldü de gömüldü...

Göğüs kafesi, kalbin mezarıydı. Burada ektiğin çiçekler yeşermezdi, hep solardı. Hiç aydınlık olmazdı, hep karanlıktı.

Göğüs kafesi mezarlığının ziyaretçisi çoktur. Ama kalbine dokunanı ve onu tekrar dirilteni en nadiridir. Diktiği çiçekler yeşerdiğinde bu bir mucizedir, kalbin ölü toprağını üzerinden atar. Onu özgürlüğüne kavuşturur ve hissetmesini sağlar. Kalp, kurtulduğunda ona kapılarını aralar ve içeri girmesine izin verir. Onu kabul eder, onu ister ve hisseder.

Ama kalp, şu anda bir çiçek bahçesinin içerisinde değildi cehennemin tam ortasındaydı...

...

Lara Lalin'in eli havada kaldı, bedeni donakaldı. Kalbinin daha da gömüldüğünü hissediyordu. Karşısındaki adam, elleriyle çiçeklerini tek tek koparmıştı. Tüm ölü toprağı tekrardan kalbin üzerine atmış ve onu gömmüştü.

Boğazına oturan koca yumruyu yutkunarak gidermeye çalıştı. Elleri titremeye başladığında fark edilmesin diye yumruk yaptı. Gözlerini kırpıştırdı, bir rüya olduğuna inanmak istedi. Çok canı acımıştı ama şimdi bunu hissedemiyordu. Acı, yerini öfkeye bırakmıştı. Duyduğu tek duygu öfkeydi. Yüz hatları gerildiğinde çenesini hissetmiyordu.

YAMALI RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin