Evet, herkese merhabalar! Yeni bölümle tekrardan sizlerleyim, umarım okurken keyif alabilirsiniz! Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar dilerim!
&
Hayatım yalanlarla altüst oldu.
Doğru sandığım gerçekler kalbime teker teker dikenleri batırdı, sarmaşıklar gibi dolandı.&
Duyduklarıma inanamayacak kadar şok içerisindeydim. Hangi birine şaşırmam gerektiğini artık hiç bilmiyordum. Yıllar önce öldüğünü sandığım kız kardeşim, hemen karşımdaydı. Bizim ekibimizdeydi, bir casustu. Onun gözlerinin içine bakıyor ve buna anlam vermeye çalışıyordum. Gözlerindeki şaşkınlığı gördüğümde bunu onun da bilmediğini anladım. Yıllar sonra üçümüzde karşı karşıyaydık fakat bir ihanetle...
Dengemin sarsıldığını hissedebiliyordum, ayaklarım yere sağlam basmıyordu. Tüm gücüm bir anda emilmişti... Gözlerim etrafı buğulu görüyordu, sesler uğulduyordu. Tepki veremeyecek kadar kendimi kaybetmiştim, öylesine şaşkındım ki ne düşüneceğimi bile bilmiyordum.
Nefes aldıkça ciğerlerime dikenler batıyordu, kalbime sarmaşıklar dolanıyordu. Canımın acıdığını hissedebiliyordum, içimde derin bir sızı vardı. Saf öfke ya da üzüntü hissetmiyordum, karşımdaki kadını tamamen suçlayamıyordum. Bunu istesem de yapamayacağımı gözlerine baktığımda anlamıştım.
Visal'in elini belimde hissettim, narince kolunu bana doladı. Varlığını hissettirdi, yanımda olduğunu anlamamı istedi. Belimdeki eli bile bana güç veriyordu, yalnız hissettirmiyordu. Başımı hafifçe kaldırıp ona baktım, gözlerinde başka bir şeyler vardı. Sanki bunun ardında bambaşka şeyler vardı, olanlar sadece bunlarla sınırlı değildi...
Azer, "Bunu nasıl yaparsın! Günlerdir ne halde olduğumuzu en iyi sen biliyorsun, nasıl sessiz kalabildin?!" diye sorduğunda sesinde öfkeden çok yakarış vardı.
Alisa ağlamaya son veremiyordu, burnunu sertçe çekti ve kendini toparlamaya çalıştı. Her an yere yığılacakmış gibi duruyordu, güçlü duruşu bir anda yıkılmıştı. Saçları dağılmıştı, üzerindeki kazak toplanmıştı. Esmer teni gözyaşlarıyla ıslanıyordu.
Felix'in sesini duyduğunda daha da dağıldı. "Günlerdir beni kandırdın, beni parmağında oynattın! Beni kendine aşık ettin!" dediğinde sesi yüksekti, öfkeliydi. Gözlerini kapattı ve yumruklarını sıktı, sakinleşmeye çalıştı. "İnandım, gerçekten de Lara'yı bulmak için çabalıyorsun sandım, sabahlara kadar onun için uykusuz kalıyorsun sandım! Fakat sen sadece bize ihanet ediyormuşsun..."
Alisa şiddetle başını iki yana salladı. "Hayır," dedi baskın sesiyle. "Bunu bize yapmadım..." Takılı kalmış gibi başını sallamaya devam ediyordu.
"Hepsi kendiliğinden mi oldu, Alisa! Aylardır gözlerimizin içine bakarak yalan söylüyorsun, şu anda aynısını yapmadığına nasıl inanacağız? Güven her şeydir, Alisa ve sen onu bizden aldın..." dedi Armin. Ne kadar sakin bir şekilde söylese de kelimeleri iğneleyiciydi.
Lavin başını sallayarak ona katıldı ve suçlayıcı bir ses tonuyla, "Senin yaptıkların yüzünden bu haldeyiz!" diye bağırdı.
"Lütfen," dedi Alisa kekeleyerek. "Çok ağır..." Ayakta durmakta iyice zorlanıyordu, gözyaşları daha da şiddetliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAMALI RUH
Teen FictionYaralanmış, darbe almış ruhuma bir yarabandı yapıştırdım. Eskisi gibi olur sandım, sanki yaşananlar hiç yaşanmamış gibi olur, iyileşir sandım. Ama yanılmışım, ruhum eskisi gibi değilde de artık eksikmiş, yamalıymış. Ben artık bir yamalı ruhmuşum... ...