'Biletler ve Vedalar

68 6 104
                                    

Evet, herkese merhabalar! Yeni bölümle tekrardan sizlerleyim, umarım okurken keyif alabilirsiniz! Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar dilerim!

&

Bazı biletler eşsiz bir vuslattı
bazıları ise acılı bir hicran...

&

Rüya

İçgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimi okumayı bitirerek bölümümden mezun olmuştum. Psikoloji çok geniş çaplı bir bilimdi, uçsuz bucaksızdı. Bu bölümü okumamda etkili olan kişi de annemdi. Onun intiharından sonra kendimi toparlamakta zorlanmıştım, küçük yaşta da olsam her şeyin bilincindeydim. Ölümü ilk kez babamın gözlerinden görmüş, son olarak da annemi boynunda bir urganla tavandan sallandığı an görmüştüm. İki gün içerisinde ailemi kaybettiğimde tamamen dağıldım, toparlanmakta o kadar zorlandım ki abimin varlığı bile yeterli olamadı.

Vaktinde öyle çok dağıldım ki hiç toparlanamayacağım sandım ama yıllar geçtikçe gücümün farkına vardım ve yeni bir başlangıç için sıfırdan başladım. Yeni bir ülkede, yeni bir hayat... Belki bencillik yaparak abimi burada tek başına bırakmıştım ama başka yapabileceğim bir şey yoktu. Kendime iyi gelemezken ona hiç iyi gelemezdim.

Korktum, her şeyden uzaklaşmak istedim. Bilinçli ve bilinçsiz davranışlarım sürekli gelgit halindeydi. Bazen her şeyi unutmuş oluyor ve eğleniyordum bazen ise karamsar bir ruh haline bürünerek kendimi odalara kapatıyordum. Karmaşık duygularımın yanı sıra ortaya çıkan rahatsızlıklarım vardı. En sonunda ise psikolojik destek alarak yavaş yavaş bunları aşmaya çalıştım, benim için uzun ve zorlu bir süreç oldu. Tek başıma, bambaşka bir ülkede kendimi bu desteklerle toparlamaya çalıştım.

Ben duygusal bir kadındım, konu sevdiklerim olduğunda hiç olmadığım kadar dağılırdım. Dağıldıkça kaçacak bir yer arardım, orada bulunmak istemezdim. Ben böyleydim, sürekli kaçar ve yüzleşmek istemezdim. Duygularımı açığa vurmaya korkardım çünkü açarsam bu beni savunmasız hissettirirdi. Öyle zor toparlanmıştım ki o yüzden tekrar dağılmaya takatim yoktu. Sadece bir kaçış yolu arıyordum.

Psikoloji bölümü hayatımda bu yüzden bu kadar yer kaplıyordu. Beni toparlayan aldığım desteklerdi, öyle ki her şeyi kolaylaştırmıştı. Bende insanların hayatlarına dokunmak ve duygu karmaşalarını çözmeye yardımcı olmak istiyordum. Bölümümü de bitirmiştim, tek ihtiyacım olan kendime ait bir yerdi.

Battaniyeyi bedenime sarmış, koltukta oturuyordum. İki elimle tuttuğum kupanın içerisinde hâlâ dumanı tüten, sert bir kahve vardı. Bu ara aklım dağılmıştı, bu kahvenin bana yardımcı olmasını umuyordum ama ben sert kahvelerden hoşlanmazdım. Bir yudum daha aldığımda yüzümü buruşturdum. Elimle gözlerimin önüne gelen saçımı kulağımın arkasına doğru ittirdim. Saçlarımı gevşek bir topuz yapmıştım, önden iki tutamını çıkarmıştım ve o iki tutam da sürekli gözlerimin önüne düşüyordu.

Gözlerim karşımdaki duvara daldı, beni bu kadar düşündüren bir adamdı... Bundan nefret ediyordum. Birine karşı duygular beslemek beni öfkelendiriyordu çünkü bu kaçtığım bir şeydi. Yoksa tüm direncim kırılıyordu, kendimi savunmasız hissediyordum ve ben bunu istemiyordum. İçten içe kalbime söz geçiremesem de onu susturmayı deneyecektim. İçimdeki sevgi açığa çıkarsa tekrar kaybetmekten ve dağılmaktan korkuyorum. O zaman öyle canım yanmıştı ki tekrarını kaldıramazdım. Kendimi biliyordum ben, sert duruşumun ardında kırılgan bir kadın yatıyordu. Yalnızlığa mahkum, sevgiden uzak, korkularıyla yüzleşemeyen kadın...

YAMALI RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin