Giriş Bölümü

18.3K 416 41
                                    


Ben Güneş DARICA 25 yaşındayım. Kendimi bildim bileli asker olmak istemişimdir. O küçük kız çocuğunun hayalleri gerçek oldu. Ben vatan aşkıyla yanıp tutuşan bir kadın,ben Üsteğmen Güneş DARICA oldum.

Tarih:03.05.2021
Ankaradaki timimle birlikte sınır hattına göreve çıkmıştık. Görev: terorist kampındaki belgeleri ele geçirip terorisleri öldürmek. 2 gündür pusuda bekliyoruz. Terorist kampının nöbet değişim saatlerini ve işleyişi öğrendik. Yüzbaşıdan gelecek emirle yaklaşık 2 saat sonra çatışmaya girmek üzere plan yaptık.

"Atış serbest"Uğur yüzbaşının kulaklıktan gelen sesiyle hedef alıp teröristleri vurmaya başladım. Birkaç dakika sonra teroristlerin çoğu temizlenmişti sadece içeri kaçan 5 terorist kaldı.
" Tim toplan, aşağı iniyoruz"

Mevzilendiğim kayanın arkadından çıkarak doğruldum. Silahımın şarjörünü değiştirken bir yandan da etrafı kontrol ediyordum. Diğerlerinin aşığı inmeye başlamasıyla onları takip ettim. Operasyonun başından beri Parsın gözü üzerimde ama şuan bunu düşünecek durumda değilim. Operasyondayız, işime odaklanmalıyım.Onunda odaklanmasını istediğim için onu uyardım.
"Pars lütfen operasyondayız" Cevap vermek yerine kafasını salladı ve önden yürüyen Okanın yanına gitti.

Sessizce aşağı indik.Kampın etrafını sardık.
"İçeri giriyoruz" Yüzbaşının emriyle sırasıyka Okan, Yusuf, ben, Pars, Uğur yüzbaşı içeriye girdik. Okanın ayağıyla ittirip açtığı kapı gıcırdadı.
İçeriye göz atan Okan"Temiz"diyerek rapor verdi.
Bu sessizlik hayra alamet değildi. İçerde 5 terorist olduğundan eminiz. Keskin nişancımızın yanlış rapor vermiş olma ihtimali sıfır. Sessizlik herkesi gerdi. Belki de hepimiz hissetmiştik bunun fırtına öncesi sessizlik olduğunu. İçimde bir his vardı. Askerler şehit olacağını hisseder derler. Doğru mu bilmem ama kalbimin derinliklerinde beni endişelendiren hisler var. Ölmekten korkmuyorum asla korkmadım. Ardımda bırakacaklarım için endişeliyim. Derin bir nefes aldım ve ilerlemeye devam ettim. Önümüze iki koridor çıktı.

"Okan, Yusuf ve ben sol tarafa gidiyoruz. Güneş, Pars siz sağ tarafa." Yüzvaşının sert sesiyle emir vermesi beni kendime getirdi. Hemen sağ tarafa ilerledim,Pars ise beni takip etmeye devam etti. Koridor çok genişti fakat gittikçe daha karanlık bir hal alıyordu.

" Görüş alanım çok dar komutanım ışık gerekiyor"
"Kullanabilirsiniz Güneş" Bu feneri kullanabilirsiniz demek oluyordu.
Pars hemen sırt çantasına uzandı ve feneri eline aldı tam feneri açtığı an 2 el silah sesi duyuldu. Hissettiğim acıyla nefesim kesilirken Pars hızlıca teroristleri vurdu.
"Güneş Pars durum bildirin. "
"Komutanım..."
Pars cümlesini bitiremeden yere yığıldım. Beni son anda tutmasıyla kucağına düştüm.
"GÜNEŞ"Bu çığlığı biz askerler iyi biliriz. Acının, kederin, çaresizliğin çığlıdır bu. Vatan için can veren şehitlerin ardından yükselir bu çığlıklar.

Pars hızlıca ceketini çıkarıp yarama baskı uygulamaya başladı ama nafile. Bulundığumuz karanlık koridor çoktan kana bulanmıştı.
" Sevgilim yapma bunu bana, bırakma beni. "Parsın sözleriyle sol gözümden bir damla yaş düştü.
" Pars biz bi-"
" Şşş zorlama kendini, bunları düşünme şimdi. Sadece benimle kal olur mu? "
Cevap vermedim hem söyleyecek bişeyim yoktu hemde konuşacak mecalim kalmamıştı.

Acı o kadar fazlaydı ki bir süre sonra hissizleştim. Gözlerim kapanacakken Uğur abinin koşarak gelip beni sarsması buna engel oldu.
"Güneş dayan sakın bırakma
kendini. "
"Komutanım" sesim kısılırken konuşmakta zorlansamda devam ettim.
"Hakkınızı helal edin. Ben şehitlik mertebesine erişiyorum allahın izniyle. Sakın ağlamayın olur mu?"
"Güneşim yapma böyle bak Yusuf helikopter istedi, kurtarıcaz seni"
Söylediklerini es geçerek "Beni dışarı çıkarır mısınız? Son kez gök yüzünü görmek istiyorum" diye mırıldandım.
Pars beni kucağına aldı ve dışarı çıkardı. Beni yere bıraktığında gözlerimi gökyüzüne diktim ve son gücümle "Biz bir ölür bin diriliriz" benden sonra diğerleri de tekrar etti.
"Biz bir ölür bin diriliriz."

Bilincim kaybolmadan önce son yaptığım şey şehadet etmek oldu.
"Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü"

Kadın gözlerini kapadı. Adam onu hastaneye götürdü ama herşey için çok geçti. Ameliyatta kalbi duran kadın yaşama veda etti.

Doktorun gür sesi ameliyathanede yankılandı.
"Tarih:14.06.2021 Ölüm Saati:02.25"
Ameliyathaneden çıkan doktor. Kapının önündeki askerleri görünce derin bir nefes aldı.Söyleyeceği şey kolay değildi. Ölüm haberi vermek üstelik şehit haberi vermek çok zordu.
"Başınız sağolsun, hasta vefat etti"
Arkasında yıkılan insanlar bırakan doktor bu acıya dayanamadı hızla orayı terketti. Doktorun bile dayanamadığı bu acıya nişanlısını kaybeden Pars nasıl dayanacaktı?
Kardeşim dediği can dostunu kaybeden Buket nasıl dayanacaktı?
Henüz 2 yaşındaki Merte nasıl açıklayacaklardı Güneşin öldüğünü?




Herkese mehaba 2.kurgumla karşınızdayım.

Bu seferki bir asker kurgusu.

Neler düşünüyorsunuz?

Güneşin ölümü?

Pars?

Buket?

İlk bölümde görüşünceye dek hoşçakalın.

Sevgilerle Beyza
☁️

Güneş'in DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin