(Güneşin anı defterinden 15.02.2021 tarihli yazısı)
Herşeyi toparlamaya çalıştıkça dağılması nedendi. Yoluna girsin diye uğraştığım herşey uçurumdan yuvarlandı. Madem olmuyo akışına bırakayım dedim ama uçurumdan düşmesini izlemek 40 yerimden bıçaklanmış gibi hissettirdi. Ne düzeltebiliyorum ne de bırakabiliyorum. Araftayım allahım yardım et.O akşam Buketin yaptığı yemekleri yedik. Sıkıldığımız için film izleyip yattık.Pars gece eve gelmedi.
Buket ne kadar misafir odasında kalmamı istesede oturma odasındaki koltukta yattım. Buket ve Mertte misafir odasında uyudu.
Sabah gözlerimi açtığımda karşımda oturan Parsı görmemle yerimden kalktım.
"Pars?" dedim sorarcasına. Sanki benim seslenmemle transtan çıkmış gibi oldu.
"Ha şey... Ben şey diyecektim."
"Ne diyecektin."
"Buket uyandır dedi de. Kahvaltı hazırmış."
Beni uyandırmamıştı ki. Ben kendim uyanmıştım. Sanırım uyurken beni izledi. Rahatsız olsam da birşey söylemedim.
"Tamam geliyorum."Yerimden kalktığımda kapıda bizi izleyen Buketi gördüm.Pars hala oturuyordu. Bukete imalı bir şekilde
"Günaydın" diyip misafir odasına gittim. Üzerimi değiştirip mutfağa yöneldim.
Mutfağa girdiğimde üçü de masada oturuyordu.
"Günaydınnn küçük aslan. "neşeyle konuştuğumda Mert hemen gülümsedi."Günaydın Güneş annem. "
İki yanağından öpüp yanına oturdum. Dikdörtgen olan masada Mert, ben karşımızda da Buket, Pars oturuyordu. Pars tam karşımdaydı. Garip hissettirmişti çünkü aramızda artık uçurum var. Uçuruma rağmen aynı masada oturmaktı garip olan. Parsa karşı içimdeki herşey bitti. Artık nefret bile etmiyorum.Mertle konuşarak kahvaltımı ettim. Arada Buket ve Parsta sohbetimize katılsa da Mertin bana anlatacağı çok şey olduğu için genelde ikimiz konuştuk. Beni gerçekten çok özlemişti.
"Güneş annem biliyo musun benim en sevdiğim çizgi film 9 da başlıyor."
Kafamı kaldırıp duvar saatine baktım.
"Mertcim saat 9 olmak üzere."
Hızlıca yerinden kalkıp Buketin yanına gitti.
"Anne televizyonu açaymısın?"
"Kahvaltını bitirdin mi kuzum?" diye sordu Buket.
"Bitiydim anne. Hadi lütfen."
"O zaman izleyebilirsin."
Birlikte kalkıp oturma odasına gittiler.
Bi kaç dakika sonra Buket geri döndü."Ne yapacaksın şimdi? "Parsın çaresizce sorduğu soruyla ona baktım. İçinde beni bitirememişti. Hatalarının farkındaydı, herşeyi kabullenmişti. Ama ne yapacağını bilemiyordu. Nasıl davranacağını ne diyeceğini bilmiyordu.
" Hakkaride kalacağım. Buradaki timlerden birine katılacağım. "
" Burada mı kalacaksın?" küçük bir çocuk gibi konuşmuştu.
"Hıhı. Senin için sorun olur mu ki."
"Yok ne sorunu"
"Bende tayinimi buraya isteyeceğim." dedi Buket.
Ortamdaki gergin havayı dağıtmak istemişti.
"Yeniden birlikte olacak olmanız çok güzel." dedi Pars. Kısık sesle söylemişti ama ben duydum.
"Ha bu arada benim tim sana hasta ziyaretine gelmek istiyor."
Ne alakaydı ki timi. Çok saçma bulsamda bişey demedim.
"Olur gelsinler."...
Kapı çaldığında oturma odasında Buket, Mert, ben, Pars oturuyorduk. Pars kalkıp kapıyı açtı. Gelenleri gören Buket Merti alıp misafir odasına gitti.
İçeri girdiklerinde kalkıp kalkmamak arasında kaldım. Üniformaları olmasada içeri girenlerden biri mutlaka tim komutanı olmalı. Nezaketen ayağa kaşkıp hepsiyle tokalaştım.
"Oturun." diyerek eliyle koltukları gösterdi Pars.
"Şey nasılsın?" içlerinden kadın olanın konuşmasıyla ortamdaki sessizlik bozuldu.
"İyiyim. İyileştim sayılır. Bu arada size teşekkür etme fırsatım olmamıştı. Hepinize tek tek teşekkür ederim. Beni siz kurtarmışsınız." konuşurken herkese tek tek baktım. Yıllardır erkek askerlerle iç içeyim. Çok asker tanıdım. Ama onların farklı bir havası vardı. Özellikle birinin...
" Ne teşekkürü görevimiz. "hep bir ağızdan söylendiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'in Doğuşu
Teen FictionÇizdiğim ilk resim yetimhanemizin bahçesinde dalgalanan bayrağımdı. Çocukların ilk resimleri genelde küçük bir ev, bahçe, salıncak ve ailesinin olduğu resimler olurdu. Çünkü güvende hissettiği ilk yer ailesiydi. Çok sonra öğrenirdi vatanını bayrağın...