35.bölüm

1.2K 97 4
                                    

Allah yolunda öldürülenlere
"ölüler" demeyin.
Bilakis onlar diridirler,
ancak siz anlayamazsınız.
Bakara Suresi 154.Ayet

Onlar ölmedi, onlar
şehit oldu.

Her ne kadar Buket kalmam için ısrar etse de çantamı alıp kendi evime geçtim. Elbisem kırışmış, makyajım dağılmıştı.

Evime girer girmez sıcak bir duş aldım ve yemek sipariş ettim. Yemeğimi de yedikten sonra şu sıralar okuduğum kitabı elime alıp kaldığım yerden okumaya devam ettim.

Gecenin ilerleyen saatlerinde albayın askeriyeye gelmemizi söyleyen mesajıyla hazırlandım. Arabam babamlarda kalmıştı ve bu saatte Hakkaride taksi bulmak neredeyse imkansızdı.

Hızlıca Barışlara mesaj attım. Parsın arabasıyla gideceklerini söyleyince bende aşağı indim.Hep birlikte askeriyeye geçtik.

Üniformlarımızı giydiğimizde Doğu da bize katıldı.
"Zemheri timi."
"Emret komutanım."
"Albay her an operasyon emri gelebilceğini söyledi. O vakte kadar içtima yapacağız."
Gece içtiması, çok güzel,mükemmel.

Kapalı spor salonuna gittik. Şınav, mekik ve koşu bandı üçlüsünü yaptıktan sonra barfix yapmaya karar verdim.Timde kimseden ses çıkmıyordu. Sessizce içtima yaptık. Kim bilir belki de olacakları hissetmiştik.

...
Operasyon emriyle teçhizatlarımızı ve çantalarımızı alıp hazırlandık. Helikopter pistine dizildiğimizde mesleğime ne kadar aşık olduğumu bir kez daha hatırladım.

"Dikkat!" Albayın geldiğini gören Doğu bir adım öne çıktı.
"Zemheri timi 2 asteğmen, 2 teğmen, 2 üsteğmen ve 1 yüzbaşıyla emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım."
"Yolunuz açık olsun."
"Sağol! "
"Zemheri timi helikoptere bin."
Sırayla helikopterdeki yerlerimizi aldığımızda operasyon hakkında konuşmaya başladık. Operasyonun detaylarını bizden önce askeriyeye gelen Doğu öğrenmişti.

"Görevimiz: Teroristlerin sınırdan geçirmeyi planladığı silah dolu iki tırın sınırdan geçmesini engellemek ve imha etmek. Helikopter bizi sınıra bıraktığında orada bize 10 kişilik bir birlik katılacak. Onlarla birlikte gerçekleştireceğiz operasyonu."
Gideceğimiz bölgenin coğrafi özelliklerini de konuştuktan sonra herşey tamamdı.

Helikopterden halatla inip bölge kontrolü yaptık. O sırada bize destek olarak gönderilen birlik geldi.
"Teğmen Yiğit Saatçi,Bursa emret komutanım." diyerek Doğuya tekmil veren genç askere ve yanındaki askerlere baktım. Hepsi 23-24 yaşlarında gencecik mehmetçiklerdi.
"Yüzbaşı Doğu Öztürk. Rahat olun çocuklar."
"Zemheri timi değil mi komutanım?"
"Evet."
"Adınız herkesin dilinde. Teroristlere korku salıyorsunuz."
"Eh komutanımız Balaban olunca."

"Hadi toparlanın, görev bitsin daha konuşacak çok vaktimiz olacak."
Doğunun emriyle bizim için hazırlanan 3 askeri araca yerleştik.
İlk araca birlikten 5 asker bindi,ikinci araca Barış dışında Zemheri timi olarak biz bindik, üçüncü araca da Barış ve birlikteki 5 asker bindi.

"Komutanım sizce de Kaan aşık aşık bakmıyor mu?" Parsın soruyla biz gülerken Kaan itiraz moduna geçti.
"Ne alakası var komutanım?"
"Kime aşık aşık bakıyor söyle de bilelim." dedi Doğu.
"Ben kimseye aşık değilim komutanım."
"Aşıksın..."
Kaan nasıl toparlayacağını şaşırdı.
"Aybü-" Parsı susturmak için birden
"Size aşığım komutanım." diyiverdi.

Güneş'in DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin