48.bölüm

330 26 7
                                    

Güneş'in Anı Defterinden
Hayatımda doğduğum günden itibaren hatta annemin rahmine düştüğüm ilk andan itibaren hep savaşmak zorunda kaldım.

Birbirini sevmeyen iki insanın kızı olarak dünyaya geldim.

Annem tarafından babamdan koparılıp yetimhaneye terkedildim.

Yetimhane de akranlarım tarafından dışlandım.

Lisede zorbalığa uğradım, kullanıldım.

Asker oldum, Turan abimle tanıştım. Canımdan çok sevdiğim abim patlamada şehit oldu.

Aşık olduğumu sandım,hayatımın aşkını bulduğumu sandım fakat o benim acılarımı görmedi bile.

Ailesiz bir kadına kucak açar annelik yapar sandığım kadın beni sürekli aşağıladı. Hayatımı zorlaştırmak için elinden gelen herşeyi yaptı.

Dayanamayıp nişan attım. En yakın arkadaşımı ve oğlunu görev gereği bırakmak zorunda kaldım.

Görevdeyken komutanlarımdan biri kendi hatasını gizlemek için benim ve onlarca askerin hayatını tehlikeye attı.

Abim gibi patlamada can vermekten kılpayı kurtuldum.

Görevim bitti, yeni bir time atandım.

Aşık oldum, babamı buldum.

Hayatı hep keşkelerle dolu olan kadının ilk iyikisi Doğu oldu.

İkincisi zaten babasıydı.

Bunları bugün defterime yazmamın bir sebebi var. Bilirsiniz hayatta hep kötü şeyler yaşayınca iyi şeyler artık korkutucu gelir. Çünkü iyi şeylerin ardından kötü olaylar yaşamaktan korkarsınız. Ruhunuz daralır, nefesiniz kesilir.

Ben de öyle hissediyorum. Fırtına öncesi sessizlikteyim sanki.

İçimde peydahlanan bu korkunun sebebi iyiki dediğim adamın keşkem olması.

Kızları eve bırakıp güvenliklerinden emin olduktan sonra çıktım. Daha doğrusu Alinin dinlenmem gerektiğini söyleyen çenesine dayanamadığım için çıkmak zorunda kaldım.

Normalde babamlara gidip uyurdum ama şuan Buketin arkadaşlığına olan ihtiyacım daha ağır basıyor.

Görevde olmadığını bildiğimden evine gittim.

"Bu ne güzel süpriz böyle."
Bukete sıkıca sarıldım. Uzun zamandır doğru düzgün görüşememiştik. Sürekli mesajlaşsak da yüzyüze görüşmek gibisi yoktu.

"Hoşgeldin kuşum."
"Hoşbuldum anne kuş. Mert yok mu?"
"Sabah Ahu'lara bırakmıştım. Biliyorsun onlar da Barışların yaşadığı siteye taşındı. Gökçe ve Ayaz Merte yeni odalarını göstermek istemiş."
Dün karargahta bahsetmişti Devrim abi. Timdekilere daha yakın oturmak istedikleri için taşınma kararı almışlar.

"Anladım."
"Sen biraz keyifsiz gibisin. Ne oldu?"
Oturma odasına doğru adımlarken olanları anlatmaya başladım. Selinin değişen tavırlarını, dün Doğuyla olan konuşmamı.

Konunun derin olduğunu anlayınca iki kahve yapıp karşılıklı oturduk.
"Çok zoruma gitti Buket. Bana inanmaması, bana yalancıymışım gibi davranması..."

"Pars da böyleydi. Bana hiç inanmazdı.Hadi onun annesiydi.
Selin Doğunun neyi?"

"Bana inanmaması için ne gibi bir sebep var ortada? Arana mesafe koy dedim, bunu yapması ne kadar zor olabilir?"

Güneş'in DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin