39.bölüm

569 34 2
                                    

Cansu gözleri dolu dolu gülümsedi. Gözyaşları bir bir dökülürken
"Evet!" dedi yüksek sesle.
Barış ayağa kalkıp yüzüğü taktı ve Cansuyu alnından öptü.Biz alkışlamaya başladık hatta bizimkiler ıslık çalıyordu. Tam o anda planladığımız gibi Kaan da Aybükenin önünde diz çöküp yüzük kutusunu çıkardı.
"Kaan ne yapıyorsun?" Aybükenin bu şaşkın haline gülümsedim. Süpriz üstüne süpriz yapmıştık ve çok güzel olmuştu.

"Belki daha yeni tanıştık, ilişkimiz başlayalı çok olmadı ama ben kendimden çok eminim Aybüke'm. Ben sana aşığım, bir ömür seninle yaşamak istiyorum."
"Ben sana güveniyorum kalbi güzel adam. Beni yarı yolda bırakmayacağını biliyorum."
"Yani bu evet demek mi?"
"Evet, evet, evet."

İki çiftte mutlulukla birbirine bakarken hazırladığımız sahneye çıktım ve mikrofonu elime aldım. Arkamda birkaç müzisyen daha vardı. Bu gece şarkıları benim söylememi istemişlerdi, ben de seve seve kabul etmiştim.

Şarkının melodisinin başlamasıyla onlar dans etmeye başladı. Kalanlar da hafifçe ritim tutuyordu. İlk dans onlara özel olsun istemiştik.

Gözlerimi kapatıp şarkıya girdim. Özlemiştim şarkı söylemeyi. Müzik benim için nefes almak gibiydi ve ben yıllardır hasrettim.

Hazırlandık düştük yola
Gidiyoruz dünyadan uzağa
Yıldız yüklenmiş bir bulut
Umut yağıyor toprağa

Akça pakça çiçekler
Başımızda haleler
Dualar her yerdeler

Uzun zamandır yorgundum
Yüzüm kireç solgundum
Sen öptün de kurtuldum

İyi ki o kuyuya indim
İyi ki o şiiri sevdim
İyi ki sınırı aştım
İyi ki kokuna bulaştım
İyi ki bana bunu yaptın

Sana şunu anlatmam lazım
İhtilalinden önce
Yalnızlığa hayrandım

İyi ki o kuyuya indim
İyi ki o şiiri sevdim
İyi ki sınırı aştım
İyi ki tenine bulaştım
İyi ki bana bunu yaptın

Sana şunu anlatmam lazım
İhtilalinden önce
Yalnız kendime hayrandım

İlk şarkı bittiğinde alkış tufanı koptu. Sonra hızlıca ikinci şarkıya geçtik. Bu sefer herkes dans etmeye başladı.
Abimle Beren, Kaanla Aybüke, Barışla Cansu, Yavuzla Eylül, Devrim abiyle Ahu abla ve Gökalp ile Hazal. Sadece Pars ve Doğu köşede duruyordu.

Hazalla Gökalp'in dans etmesine anlık olarak şaşırsam da kendimi toplayıp şarkıya gireceğim yere odaklandım.Doğu hep yaptığı gibi beni izliyordu. Öyle güzel bakıyordu ki ayaklarımın bağı çözülecek gibi oluyordu.Gözlerinin içine bakarak söze girdim.

Sen Tanrı'dan hediyesin
Baharlısın, şenliklisin
Bazen eser, savurur
Bazen yanar, kavurur
Bir içim su, çok kadehsin

Sen gülünce bizim için
Hep gülümse için için
Hayata renk verenlerden
Bizi güzel sevenlerden
Bizim için önemlisin

Şarkıyı yarıda bıraktım. Devam etmesi için mikrofonu gitariste verip hızlıca Doğunun yanına gittim. O da bunu bekliyormuş gibi elimden tuttu. Bizde diğerlerine katılıp dans etmeye başladık.

Gözlerinde kaybolmuşum
Zaman durmuş, mest olmuşum
Zaten başım dönüyor
Seni fazla kaçırmışım
Dudağından çok içmişim

Gözlerinde kaybolmuşum
Zaman durmuş, mest olmuşum
Zaten başım dönüyor
Seni fazla kaçırmışım
Dudağından çok içmişim

Güneş'in DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin