Güneşin anı defterinden(27.02.2021 tarihli yazısı)
Ben adım gibi bir insandım, güneş gibiydim. Kahkahalarım havada uçuşurdu, her daim gülümser hayata umutla bakardım. Yaşıyordum ben ama ruhum ağır darbe aldı.Herkesin ruhunda yaralar vardır. Benimde vardı, bir yenisi daha eklendi. Hayat renklerini kaybetti hayır hayır ben renklerimi kaybettim.Dün herşeyi çöpe attım daha doğrusu evde renkli ne varsa attım. Önce dolaplarımı açtım renkli kıyafetlerimin hepsini çöp poşetlerine doldurdum. Renkli mobilyalarımı değiştirdim. Sinir krizi geçiriyordum kendimde değildim.Artık evim eskisi gibi değil. Hayata her daim pozitif bakan kızın evi rengarenkti. Heryer çiçekler ve süslerle doluydu. Artık öyle değil. En acısı da ne biliyormusunuz? Benim o gün ruhum öldü fakat kimse farketmedi. Güneşi söndürdüler...Güneş DARICA'nın bakış açısından (Tarih:19.07.2023)
Gözlerimi açtığımda güneş tamamen odaya dolmuştu. İlaçlardan dolayı tekrar uyumak istesemde bunu görmezden gelip sırtımı yatak başlığına yaslayarak oturdum. Buket ve Mert gelecekti bugün. Ayrıca Albay eşyalarımı göndericeğini söylemişti. Etrafa bakındım. Koltukların yanında küçük iki valiz vardı.Kalkıp koltuklara oturdum. Siyah valizi kahve masasının üstüne koyup açtım. Görevlerde kullandığım valiz kişisel eşyalarımla doluydu. İçerisinden telefonumu, cüzdanımı aldım. Sonra onu kapatıp diğer valizi açtım. Mavi valizde ise sözde ölümümden önce kullandığım bazı eşyalarım vardı.
Tahminimce bunlar Albayın evimden aldırttığı eşyalardı. Bildiğim kadarıyla sözde ölümümden sonra evime dokunmamışlar kişisel eşyalarımı, mobilyalarımı, kıyafetlerimi olduğu gibi bırakmışlar. Arabam dahi duruyormuş. Ayrıca mavi valizi karıştırırken içinde yeni kimliğimi ve banka kartları buldum. Banka hesaplarımı yeniden açmış olmalılar. Aslında baya param vardı bu iyi oldu.
Tek eksik yeni arabamdı. İki yıldır görevlerde kullandığım Range Roverım. Ayrıca bilgisayarımda arabadaydı.
İki valizi de kenara koyup tekrar yatağa geçtim. Hemşirenin getirdiği kahvaltımı yerken bir yandan da düşünüyordum. Hayatım hiç hayal ettiğim gibi ilerlememişti. Bunu sorun etmiyorum. Şundan eminimki bunları yaşamamın bir sebebi var.Bu daha hayırlıymış deyip yoluma devam edicem. Çünkü tüm kalbimle inanıyorum allah kullarıyla birliktedir.
Ben bordo bereli üsteğmen Güneş Darıca pesetmem bin kere düşsem de yine kalkarım. Ayağa kalkmak için, yaşamak için sebeplerim var ; vatanım ve sevdiklerim. Zaten insan sebebi olmazsa yaşayamıyor.Ben vatanım için ölür, öldürürüm. Benim vatanıma borcum çok. Ölene kadar da vatanım için çabalayacağım.
...
Ayağa kalkıp camın önüne geldim hava çok güzeldi. Üzerimdeki hastane elbisesi canımı sıksada bir kaç gün daha sabretmek zorundayım. Ben camdan hastanenin bahçesini izlerken kapı açıldı. Kimin geldiğini tahmin edebiliyorum. Gelen Buketti. Yavaşça arkamı döndüm. Buket, onun elinden tutan Mert, arkalarındaki Pars üçü de kapının önünde duruyordu. Üzerindeki şoku atan Buket hızlıca yanıma geldi. Öyle sıkı sarıldı ki acısını, özlemini hissettim.
"Güneş..." dedi ama devam edemedi sustu. Kollarımı kaldırıp bende onu sardım.
"Özür dilerim."diye fısıldadım. Gözyaşlarım omzuna akmaya başladı.
Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum. Ağlamam durunca benden ayrıldı. Ellerimi tutup yüzüme baktı. Sanki yüzümün her bir zerresini tekrar tekrar görmek, özlemini gidermek istiyordu." Anne bendeeeee. "
Mertin bağırmasıyla Buketten ayrıldım ve eğildim. Pars ve o koltuklarda oturuyordu.
Eğilirken yaram acısa da bunu umursamadım. Kollarımı iki yana açtım. Merte bakıp
"Hadi gel bebeğim." dedim.
Mert önce annesine baktı izin ister gibi sonra koşarak yanıma gelip bana sarıldı.
Onu o kadar çok özledimki kelimelerle anlatamam. Annesi gibiydim. Buket göreve gittiğinde hep ben bakardım ona. Hatta bana Güneş annem diye seslenirdi. Babası yoktu belki ama iki annesi vardı. Bende onu oğlum gibi görür, severdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'in Doğuşu
Teen FictionÇizdiğim ilk resim yetimhanemizin bahçesinde dalgalanan bayrağımdı. Çocukların ilk resimleri genelde küçük bir ev, bahçe, salıncak ve ailesinin olduğu resimler olurdu. Çünkü güvende hissettiği ilk yer ailesiydi. Çok sonra öğrenirdi vatanını bayrağın...