2.Bölüm

8.1K 331 14
                                    

2 gün sonra
O akşam Devrim abinin yerine gittik; eşi Ahu, çocukları Gökçe,Ayaz ile tanıştım. Eşiyle özellikle çocuklarıyla çok iyi anlaştım. Aslında eskiden çocuklarla aram hiç iyi değildi fakat Mert ile aram iyi olsun diye Güneş çocuklara nasıl yaklaşıcağımı öğretmişti. Güneş istedi diye değil Merti gerçekten sevdim. Hala da severim ve ziyaret ederim.

Şu an içtima alanına gidiyoruz. Yüzbaşı içtima alanına gelmemizi söylediği için timi hızlıca toplamıştım. İçtima alanına geldiğimizde sıraya geçtik.
"Zemheri timi."
"Emredin komutanım."
"Beyler... ve hanımefendi ne bu hal?"
Cümlenin sonuna doğru sesi gittikçe artmıştı. Artık bağırarak konuşan yüzbaşı onu ilk defa böyle gördüğüm için beni şaşırtmıştı.
"Hadi bu bilmiyor."
Bu derken eliyle beni gösterdi. Ardından bağırarak
"Siz de mi bilmiyorsunuz 7 de içtima alanında olmanız gerektiğini."
Tim sessiz kalırken yüzbaşı konuşmaya devam etti.
"Geldiğinizde saat 07.01 di bu yüzden cezalısınız."
Kaan ve Barış söylenmeye başladılar.
Söylenmelerini daha askerlikte yeni olmalarına verdim. Çünkü yüzbaşı
Doğu sonuna kadar haklıydı. Askerlikte bırakın 1 dk yı 10 saniyenin bile önemi vardır.Eğer 2 yıl önce o feneri daha hızlı açsaydım Güneş ölmezdi belki.

"Tim koşu pozisyonu al"
Hemen dizildik.
"30 tur başla"
Tüm tim koşmaya başladık tabiki yüzbaşı sandalye de oturmuş bizi izliyordu.

"E bişeyler söyleyelim bari"
Devrim abinin söylenmesiyle Kaan ;

"Herkese nasip değil,
Asker olmak hudutta."

"Herkese nasip değil,
Asker olmak hudutta."

Önce Kaan ardından tüm tim tekrar ettik marşı.

"Al Bayrağın rengi var,
Yerde, gökte, bulutta."

"Al Bayrağın rengi var,
Yerde, gökte, bulutta."

"Heybetimiz titretir,
Şu karşıki dağları."

"Heybetimiz titretir,
Şu karşıki dağları."

"Vatanın bekçisiyiz,
Biz HUDUT KARTALLARI."

"Vatanın bekçisiyiz,
Biz HUDUT KARTALLARI."

Bu görev namus demek.
Var mı bundan ötesi?

Bu görev namus demek.
Var mı bundan ötesi?

Yurdumun güvencesi,
Birliğimin gür sesi.

Yurdumun güvencesi,
Birliğimin gür sesi.

Varlığımız ufukta,
Batmayacak güneştir.

Varlığımız ufukta,
Batmayacak güneştir.

Şimşekler bize yoldaş,
Şahinler bize eştir.

Şimşekler bize yoldaş,
Şahinler bize eştir.

Heybetimiz titretir,
Şu karşiki dağları.

Heybetimiz titretir,
Şu karşiki dağları.

Vatanın bekçisiyiz,
Biz HUDUT KARTALLARI...

Vatanın bekçisiyiz,
Biz HUDUT KARTALLARI...

"Şınav pozisyonu al."
30 tur bittikten sonra durduk ve hemen şınav pozisyonu aldık bu sefer sırayla değilde karışık dizilmiştik.

"40 la başlayın." Bu devamı gelecek demekti.
40 şınav bittiğinde ayağa kalktık. Yüzbaşı emir vermeden hızlıca asker gömleğimi çıkardım. Uygun bir yere bırakıp yerime döndüğümde üstümde asker yeşili t-shirt üm vardı.

"30 şınav daha."
Şınava başlamamızla Kaanın kafasını bana çevirip "Komutanım" diyerek soran gözlerle bakması beni durdurdu. Kaanın konuşmasıyla tüm gözler bana döndü.
Künyeme bakıyordu. Kahretsin ben bunu nasıl unuttum.
Künyemde yüzüğüm vardı. Yüzüğü görünce şaşırmıştı tabi.

Güneş'in DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin