(Güneşin anı defterinden 2020 yılına ait bir yazı)
Yetimhanede büyüyen çoğu çocuk anne baba özlemiyle büyür.Hatta daha da şanssızsanız bulunduğunuz yetimhane çocukları satan yaşanamayacak yerlerdendir. Ama benimki öyle değildi, huzur ve mutluluk doluydu. Fatma hanımın yetimhanesinde çocuklar anne baba eksikliğiyle büyüse de kan bağı olmadan aileler, arkadaşlıklar kurmuşlardı. Benim dışımda herkes için bu böyleydi. Çünkü beni hiç aralarına almadılar.Fatma annem beni yetimhanenin kapısında bulduğunda saçları yeni çıkmış küçük bir bebekmişim. O anı anlatırken bana şöyle demişti
"Seni bulduğumda dalgalı sarı saçların, mavi gözlerin, küçücük bedenin ışıl ışıl parlıyordu. O gün karakış vardı. Hava buz gibiydi ama sen sanki hiç üşümüyormuş gibi gülümsüyordun. Terk edilmiştin ama karın yağışını izlerken kahkahalar atıyordun. Bulunduğun berbat duruma rağmen küçük bedenin mutluydu. O halin bana güneşi hatırlattı. Her sabah doğup içimi ısıtan güneşi. O gün sana güneş adını verdim." Beni bulduğu günden beri bana diğer çocuklardan farklı davranmış. Daha ilgiliydi bana karşı. Öz kızı sanıyorlardı. Bu benim hayatımı çok zorlaştırdı. Tüm çocuklar beni kıskanıyor ve dışlıyordu.Liseye kadar görmezden gelinip dışlandım.(Güneş Darıcanın bakış açısından)
Helikopter karakolun pistine indiğinde sırayla çıktık. Karşımızda gördüğümüz 2 timle hızlıca dizilip esas duruşa geçtik. Timlerden biri tamemen kadınlardan oluşuyorken diğer tim erkeklerden oluşuyordu.
İki asker bize yaklaştı. Tahminimce ikiside tim komutanıydı. Etrafa baktığımda bi gurup erinde uzaktan bizi izlediğini farkettim."Ben Binbaşı Hale KESKİN, Keskin timinin komutanıyım ve burdaki en yetkili askerim." Keskin timi derken eliyle kadınlardan oluşan timi göstermişti. İçimi gurur kapladı. Her gördüğüm kadın asker, kadınların ne kadar güçlü olduğunu bana hatırlatıyordu.
Doğu öne çıkıp Binbaşıyla tokalaştı.
" Yüzbaşı Doğu ÖZTÜRK, Zemheri timinin komutanıyım."
Ardından arkasındaki adam öne çıkıp
" Yüzbaşı Yaman, Poyraz timinin komutanıyım." Doğu onunla da tokalaşıp yerine geçti.Binbaşı bize dönüp
"Zemheri timi adınız tüm askerlerin dilinde. Teğmenlerden, tuğgenerallere kadar herkes sizi biliyor.Bende sizi tanımak, sırt sırta savaşmak isterim." dedi.
"Bizim için şereftir." dedi Doğu.
"Zemheri timi tekmil ver." Binbaşının emriyle tekmil vermeye başladık.
"Yüzbaşı Doğu Öztürk. "
"Kıdemli üsteğmen Güneş Darıca. "
"Üsteğmen Pars Kaya. "
"Teğmen Devrim Ünal."
"Teğmen Hazal Köse. "
"Asteğmen Barış Kaplan. "
"Asteğmen Kaan Yılmaz."
Gür sesimiz herkesi etkilemişti. Kısa bi sessizliğin ardından Binbaşı
"Hadi karakola geçelim. Yerleşin ardından da toplantı yapalım." dedi.Karakolun içine girdik. 3.kata geldiğimizde ben ve Hazal binbaşıyı takip ederken diğerleri Yüzbaşıyı takip etti. 3.katın koridoru ikiye ayrıldıktan sonra sağda yani bizim bulunduğumuz kısımda karşınıza 5 oda çıkıyordu.
"Şuradaki oda bana ve yüzbaşı Nile ait. Yanındaki odada da üsteğmen Efsun, sen ve teğmen kalacaksınız.Diğer kızlarda yandaki odalarda kalıyor. "binbaşının bana bakarak söyledikleriyle kafa salladım.Ardından herkes odalara dağıldı.Hazal, ben, Efsun odaya girdiğimizde odayı incelemeye başladım. Odada kapının karşısında 4 kapaklı bir dolap vardı. Solda 2 yatak, ortalarında 3 pencereli bir cam dururken sağda da 2 yatak vardı. Küçük komidinler de yatakların yanına iliştirilmişti.
Efun heyecanla hızlıca konuşmaya başladı." Şimdi burda 4 yatak, 4 de dolap var. İstediğinizi şeçin yerleşin.Ben cam kenarındaki yataktayım ama isterseniz size verebilirim. Ayrıca... " Sözünü kesip
"Üsteğmen." dedim.
"Emredin komutanım."
"Azcık yavaş konuş. Sakin ol." söylediklerimle Hazal kahkahalarla gülmeye başlarken Efsun kafasını eğip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'in Doğuşu
Teen FictionÇizdiğim ilk resim yetimhanemizin bahçesinde dalgalanan bayrağımdı. Çocukların ilk resimleri genelde küçük bir ev, bahçe, salıncak ve ailesinin olduğu resimler olurdu. Çünkü güvende hissettiği ilk yer ailesiydi. Çok sonra öğrenirdi vatanını bayrağın...