Fakat artık düşünemeyecek kadar yorgundu, ne düşünecek ne görecek hali vardı.
Edwin koşarak yetişti hızlı adımlarıma. Bir süre sessizce yanımda yürüyerek toparlanmamı bekledi. Beni tanıyordu çünkü. O an konuşmak istediğim en son şeydi. Önce ihtiyacım olan zamanı kullanmam ve aklımı toparlamam gerekiyordu benim.
Nihayet kafam boşaldığında ve akıtacak tek gözyaşım kalmadığında kolunu omzuma attı.
Bir süre yalnız olmadığımı hatırlatır gibi öylece yanımda yürüdü durdu sokak sokak.
Sonra bana doğru döndü ve tek kaşını alaycı bir ifadeyle kaldırıp, "Hadi gidelim." dedi.
"Nereye?" diye sorarken sesim ağlamaktan çatallı çıkmıştı.
"Bildiğim güzel bir bar var." dedi. "Ucuz içki, sulandırılmış bira ve girersen birkaç bulaşıcı hastalık birden kapacağından emin olduğun bir tuvaleti var."
"Kulağa eğlenceli geliyor." dedim gülmekle homurdanmak arası bir sesle. "Sence de bu Anthony'nin az önce söylediklerini haklı çıkartmayacak mı?"
Bana pişkince sırıttı. "Bu, o herifin az önce söylediği hiç bir şeyi biraz bile takmadığımızı kanıtlamanın yolu. Saçmalıklarını umursamadığımızı ispatlıyoruz."
"Kime?" diye sordum.
"Kendimize." derken omuzlarını silkti. "Önemli olan tek şey bu. Başkalarının ne dediği, ya da ne söylediği değil Scary. Önemli olan senin kendini bilmen."
Kafamı sallayıp onayladım sözlerini ancak tam olarak ikna olduğum da söylenemezdi.
"Anthony'yi kafana takma demiyorum sana." deyip durdu ve tam karşıma geçip gözlerini benimkilere dikti. "O, seni benim kadar iyi tanımıyor. Korumacı ve baskılayıcı bir yapısı oldu hep. Düşünmeden konuşuyor. Ve uzunca bir süredir kendini hep bir mahkeme salonunda sanıp konuşurken acımasız da olabiliyor. Az önce söyledikleri seni korumak içindi. Bunu yaparken boktan bir yol seçti çünkü başka türlüsünü bildiğini sanmıyorum. Bunu sana değer verdiğinden yaptığını sanıyor, ancak yaptığı tek şeyin seni uzaklaştırmak olduğunu göremiyor."
"Sence söylediklerinde haklı mıydı?" diye sordum bu kez nefesimi tutup cevap vermesini bekleyerek.
"Hayır." dedi bir an bile duraksamadan ve ellerini omuzlarıma koyup, "Sen, benim tanıdığım en güçlü kadınsın Scary." dedi. "O dangalak herif senin bu zamana kadar yaşadıklarının üçte birine bile dayanamaz ve bir klinikte gözetim altında tutulurdu."
Gerçi buna benzer bir şeyi ben de yapmıştım.
"Vincent konusunu ağzımdan kaçırdığım için üzgünüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Kırmızısı
RomanceGeçmiş peşinizi bırakmazken, gelecekten ne bekleyebilirdiniz ki? Hiç bir şey! Geçmişinizle, geleceğiz arasında kalırdınız. En kötüsü de bazen peşinize düşen bu geçmişin farkında bile olmazdınız... (Yetişkin içerik)