Seni gördüğümde âşık oldum ve sen gülümsedin çünkü biliyordun..
"Bu kızdan hoşlanmıyorum." dedi Edwin surat asarken. Seth'in peşine takılan sarışını kast ediyordu elbette.
"Karen'lar hep kaltak olur."
"Aman Tanrım! Edwin. Bunu söylediğini duymadım ben."
"Ne var?" dedi omuzlarını umursamazca silkerken.
Daha sorumu sormadan önce bile onu altından kalkamayacağım bir tartışmaya çektiğimi ve akıl tutulması yaşatacak bir cevap alacağımı biliyordum aslında ama yine de kendime engel olamadım işte. "Bir yerlerde oldukça tatlı Karen'lar olabileceğini hiç düşündün mü?"
"Ben hiç birine denk gelmedim. O yüzden benim için tüm Karen'lar hala aynı."
Gözlerimi devirip, "Aynı şeyi lisedeki Lizy ve çetesini oluşturan Bianca, Terra ve Jeny içinde söylüyordun." dedim.
"Evet ve her biri kaltaktı."
"Tamam ama bu etrafta aynı isimlere sahip iyi insanlar yok demek değil."
"Dediğim gibi ben hiç karşılaşmadım. O yüzden benim için hepsi kaltak. Netice de diğerlerini tanımıyorum değil mi?"
Belli ki tartışmak anlamsızdı. Bu yüzden Seth'in yanındaki Karen için, "Hoş kızdı ama." diye kendi fikrimi belirttim ancak muhtemelen yüz ifadem ekşi bir şey yemişim gibiydi.
"Hoş olmak önemli değil. Önemli olan karakter sahibi olmak."
"Lütfen sus." derken sırıtmak üzereydim. "İşte şimdi tıpkı benim gibi konuşuyorsun."
Bu kez bir kahkaha atıp, "Evet yahu, ne yapıyorum ben." diye mırıldandı. Hemen ardındansa oyuncu bir ifadeyle irkilir gibi yapıp, "Tanrı korusun." derken benim de artık kahkahalar atmama sebep oldu.
Yaklaşık bir yarım saat daha yanımda oyalandıktan sonra birilerine selam vermek isteyen Edwin'in yanımdan ayrılmasını fırsat bilip, biraz hava almak için artık çoktan boşalmış arka terasa çıktım.
Hava iyiden iyiye serinlemişti ve güvendiğim tek şey üstümdeki yünlü kazaktı ancak açıkta kalan omuzlarım ve belim duruma pekte katkıda bulunmuyorlardı.
Yine de içerideki sigara dumanıyla ciğerlerimin yıllardır sigara tiryakisiymişim gibi hissettiğinden, üstelik alkol kokusunun da buna fazlasıyla yardımcı olduğundan emindim.
Derin bir nefes alıp temiz havayı içime çektim ve biraz da olsa sessizliğin tadını çıkarmaya karar verdim.
Birkaç dakika sonra artık ısınmak için yerimde kıpırdanmaya ve kollarımı ovuşturmaya başlamıştım. Yeniden içeriye girme fikri hala cazip değildi ancak dışarıda da zatürre olma riskim var gibi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Kırmızısı
Roman d'amourGeçmiş peşinizi bırakmazken, gelecekten ne bekleyebilirdiniz ki? Hiç bir şey! Geçmişinizle, geleceğiz arasında kalırdınız. En kötüsü de bazen peşinize düşen bu geçmişin farkında bile olmazdınız... (Yetişkin içerik)