Bölüm 3 - 27 / TEREDDÜT

277 56 6
                                    

"Bazen insan kendisinde çok mutluyum demehakkını asla bulamayacak kadar çok acı çeker."

Niall ile vedalaştık bir süre sonra ve Vincent en yakın zamanda yine uğrayamaya çalışacağımıza söz verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Niall ile vedalaştık bir süre sonra ve Vincent en yakın zamanda yine uğrayamaya çalışacağımıza söz verdi. Buraya gelirken yolda yaşadığım o gerginliğe rağmen, nedense dönüş yolu çok daha uzun sürmüş gibi hissediyordum. Çünkü başka türlü bir gerginlik vardı bu kez bedenimde. Tenim hassaslaşmış, memelerim dolgun ve duyarlıydı. İlgi görmek isteyen tüm kaslarım zonkluyordu.

Arabaya binip, hareket etmeye başladığımızı hayal meyal fark etmiştim ki kendimi elimi uzatıp Vincent'ın resmen ereksiyon halindeki aletini kavrarken buldum.

Tek kaşım alaycı bir tavırla kalktı anında. Bana yandan bir bakış atıp, "Elimde değil." dedi. "Libidom resmen senin etrafında şekilleniyor. Yanımda olduğun her an aslında bu acıya katlanmak zorundayım."

Oyuncu bir ifadeyle somurttum. "Ne yazık."

Çarpık bir gülümseme oluştu yüzünde ancak kemerine uzandığım an ifadesi hızla değişti. Gözleri arzu kıvılcımlarıyla parlamaya başlamış, yüz hatları şehvetle sertleşmişti. O haşin güzelliği iyice aklımı başımdan aldı. Otoparktan çıkmadan, "Bir yere çek arabayı." diye buyurdum.

Bana bakışı kararlılığımı sorgular gibiydi. Bunu sesli olarak da dile getirmek istemiş olmalıydı ki, "Bundan emin misin?" diye sordu.

Cevap vermektense dilimi üst dudağımda gezdirdim. Yavaşça. Gözleri hareketimi dikkatle takip ederken nefeslerinin teklediğine yemin edebilirdim.

Bir an sonra kesik kesik soluyarak "Scarlet..." derken ses tonu uyarır gibiydi. 

"Eve kadar beklemek istemiyorum." dedim. Tanrım! Derdim neydi bilmiyordum. Ancak belli ki benim libidom da onun etrafında şekilleniyor ve üstümdeki baskısı bazen böyle akıl uçurtucu oluyordu.

"Ev?" dedi yüzünde canımı yakacak kadar güzel bir gülümsemeyle.

Aklımı tamamen kaybetmiş olmalıydım ki ne demek istediğiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu. O da bunu bakışlarımdan anlamış olmalı ki bir küfür savurup, arabayı neredeyse tamamen boş sıralardan birinin sonuna park etti tekrar.

Bakışları bir an için dikkatle etrafta gezinirken, yalnız olduğumuzdan emin olmaya çalışıyordu. "Hadi ama." dedim. "Daha önce arabada hiç seks yapmadığını söyleme bana?"

Bana dönen gözleri şaşkınlıkla irileşmişti. "Sen yaptın mı?" diye sorarken ses tonuda bakışlarını aratmıyordu.

Aslında aklımdan bile geçirmemiştim. "Hayır." dedim. "Peki, sen?"

Kafasını yana eğip düşünceli bir şekilde, "Hımmm." diye mırıldanmakla yetindi.

Elbette yapmıştı...

İntikam KırmızısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin