Geçmiş peşinizi bırakmazken, gelecekten ne bekleyebilirdiniz ki? Hiç bir şey! Geçmişinizle, geleceğiz arasında kalırdınız. En kötüsü de bazen peşinize düşen bu geçmişin farkında bile olmazdınız...
(Yetişkin içerik)
"Kendi geçmişine bir uçuruma bakar gibi bakıyordu."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sadece kendimi korumaya çalışıyorum ve bu sana baştan aşağıya haksızlık biliyorum. Özür dilerim ama başka nasıl başa çıkabileceğimi bilmiyorum."
Yüzümü avuçlarının arasına alıp, tek bir bakışıyla susturdu resmen beni. Gözlerine baktığımda saklamaya alışık olduğu o fırtınalı duyguların izlerini gördüm bir an. "Bana dürüst davrandığın ve ihtiyaçlarını söyledin için sakın bir daha özür dileme benden. Benim senden isteyebileceğim tek şey bu." dedi. "Şüphelerini dile getirmeyenler güvenilmez olanlardır Scarlett ve onlarla yüzleşmek cesarete atılan ilk adımdır. Üstelik şartlarını belirlemeseydin; sen hazır olana kadar, kendimle çelişmek pahasına bile olsa sen kararlılıkla hayır diyene kadar senin için savaşmaya devam edeceğimi de biliyordum."
"Berbat biri olduğumu düşünmüyor musun yani?" diye sordum gözlerim endişeyle gözleri arasında gidip gelirken.
"Hayır." dedi duraksamadan. "Sen tanıdığım herkesten daha iyisin ve bunu bilmediğimi düşünüyorsan kesinlikle dikkatini vermemişsin demektir."
"Sadece güven için biraz zamana ihtiyacım var sanırım."
"Hayır." dedi kafasını iki yana sallarken. "İhtiyacın olan şey tam olarak bu değil. Çünkü bana zaten güveniyorsun."
Güveniyor muydum? Düşüncemi sesli olarak dile getirmemiştim. Ancak yüzümdeki kafa karışıklığını okumuş olmalıydı
"Benimleyken öylesin. Hiç olmadığın kadar güvendesin ve aslında bunu derinlerde bir yerde sen de biliyorsun. Dönüp bakarsan başından beri o güvenin orada olduğunu göreceksin. Seni arabama atıp hiç bilmediğin bir yere götürmeme izin verdin, bana güvendin Scarlett. Seni aslında iyi bir adam olmadığım konusunda defalarca uyarmama rağmen hem de."
O kadar gözlemciydi ki bu sıklıkla can sıkıcı olabiliyordu. Ne kadar yoğun ve dikkat dağıtıcı olduğundan bahsetmiyordum bile
"Sen öyle bir adam değilsin." dedim.
Bana dik dik baktı sadece.
Gözlerimi devirdim ve "O halde bana karşı öyle değilsin diyelim." diye düzelttim sözlerimi.
Bu kez kafasını sertçe sallayıp onayladı beni. "Değilim ve bunu sakın unutma, asla da olmayacağım. Aslını istersen güven konusunda haksızda sayılmazsın." dedi. "Söz konusu senken çok daha fazlasına ihtiyacım var. Koşulsuz güvenine ihtiyacım var benim. Bunun için ne kadar zaman istiyorsan, neye ihtiyacın olursa veririm sana."
Bir an için sözleriyle ona bakakaldım. "Endişelerimi dile getirdiğimde bana defolup gitmemi söyleyeceğinden neredeyse emindim, imkânsız diyordum kendi kendime."
