"Bunlar hazır kaptan! " Leif elinde düz dallardan sivrittiği mızrakları kaptanın önüne koydu.
"Bunlar da bitti beyim" Rory Silas ile birlikte ince dal ve yapraklardan örmeye çalıştıkları derme çatma ağı ortaya koydu.
"Güzel! " Moire eline mızraklardan birini alıp evirip çevirdi.
"Sevgilim, sevgilim"
Genç kız omzuna konan papağanın gagasını okşayıp babasına baktı.
"Lanet olası! "
"Ne! "
"Şeytan! "
Moire kaş çatarak suratını çevirip saçlarını kemiren papağana baktı. "Akşam yemeği için çok uğraşmaya gerek yokmuş gibi"
"Şeytan! "
Caelan başını iki yana sallayıp gülerek kadının yanına gidip kolunu kuşa uzatarak aldı ve gagasından öptü. "Aferim kuş"
"Seni seviyorum Moire"
Moire başını yavaşça çevirip adamla göz göze geldiğinde tek kaşını kaldırdı lakin kolunu silkip kuşu uçurmasıyla önüne dönüp onlara bakan diğerlerine kaş çattı. "Çok oyalandık! Hava kararmadan akşama lezzetli birşeyler bulmak icap ediyor"
Caelan boğazını temizleyip yaptığı üç başlı mızrağı kadına uzattı. "Lazım olur"
"Haklısın ıskalamaz! " Moire mızrağı alıp evirip çevirdi.
"Kadınlar kendi işine bakacak! " Simon Moire ve Caelanın arasına girip kıza baktı. "Sen ve Penny gidip göl kenarında ateş yakıp bizi rahat ettirecek şeyler bulun. Eve yemek getirmeyi biz adamlara bırakın"
Moire memnuniyetle iç çekip gülümsedi. "Sen nadıl uygun görürsen baba" Genç kız söz dinlemeyi de kurallarının olmasına da ne çok özenmişti. Elbet ailesindeki tüm adamlar başındaydı lakin onu incitmemek için hep yumuşak olmuşlardı. Moire dudaklarını dişleyip dolan gözlerini ağaçlara doğru çevirdi.
Caelan ise kadının ani değişimlerine ayak uyduramaz vaziyetteymiş gibiydi. Kırılgan küçük tatlı kız çocuğu haline büründüğünde kendince göz devirdi. "Bir ara şu üst başımızı da yıkayın" Dedi kendince eklemede bulunarak.
"Bez de bağlayayım mı Norman! " Moire dönüp adama kaş çattı. O ise her zamanki tavrıyla sırıtarak sopanın ucundan onu kendine yaklaştırıp bakışlarını üst başına indirdi.
"Süt de isterim ama." Caelan alçalttığı sesi ile konuşmadı ardından bozamadığı kadının kendisine sunduğu işveli sırıtış ile onu bıraktı ve yanaklarında ki havayı üfleyerek suya doğru hızla ilerlemeye koyuldu. Öldürecekti onu Moire... Öldürsündü...
---
Moire akşam yemeğinde karnının güzelce doymuş olmasından oldukça memnundu Penny ile birlikte gölün ilerisinde erkekler için belirledikleri düzlük alana fazla olan balıkları kurutmak için ağaç kavuklarına iliştirdiler kendilerine gölün başında suyun aktığı yerde bulunan ve en fazla beş adamın yatabileceği ufak basık taş oyukta bir yer ayarlamışlardı. Rory bir ağaçtan diğerine bulduğu sarmaşığı gerip Pennynin önüne bir yığın kirli çamaşırı gerdiğinde Moire kadının tek başına bu kadar iğrençlik ile uğraşamayacağının bilincindeydi. Genç kız Pennynin yanına oturup artık iğrenç bir hal alan üst başları kadının yaptığı gibi taşa vurarak yıkamasında yardımcı olmaya çalıştı. Sabunsuz pek de temiz bir sonuç elde edemeyecek olsalarda hiç yoktan iyiydi. Moire şu dakika Caelanın üzerinde birşey olmadığını eline aldığı gömlek ve pantolondan farkettiğinde yanak içlerini kemirmeye koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Ficção Histórica.Moire Mcleod, o gün en güzel günaydın ile gözlerini açtı ki gün onun için babasının gülen gözlerini görerek başlardı, en güzel yemekten yedi ki onu lezzetli yapan babasının elleriydi, en güzel şarkıları dinledi ki herkesin karga diye tabir ettiği o...
