🛞🛞Bölüm 22🛞🛞

253 60 30
                                    

Moire hızlı hızlı kumluk alana çıkıp evvela henüz kurumamış ıslak kumlara ardından kumsal boyu serilen parçalara baktı. Dün geceki fırtına gemi parçalarını yelken sopalarını yelken brandalarını ve hafif olan herşeyi kıyıya atmış görünüyordu. Leif ve Skye etrafa bakınıyot babası ile Silas da toplanılan yığını inceliyordu Penny ile diğer viking ise denizden çekeleyerek bir ağı kıyıya taşımaktaydılar.

"Bugün ava gerek yok! " Penny neşeyle bağırdı ağa dolanmış on kadar balık çırpınmaktaydı. "Hanımım şuraya bak... İşe yarayacak pek çok şey var"

Moire ağır adımlarla kumda yürüyerek eline kopmuş koyu renk bir borda parçadı alıp yeniden sahile baktı. İçinde onu kemiren birkaç şey olmasaydı kesinlikle durumdan memnuniyet duyardı genç kız. Oysa şu an kıyıda babadının cesedi başında yaşayabileceği pişmanlığı düşünmekteydi. Birde Caelan... Moire yutkunarak başını iki yana hızla sallayıp ilerlemeye devam etti ve uçta dümen tekerini gördüğünde kaşlarını kaldırarak gidip havaya dikerek önünde bağdaş kurdu ve okyanusa bakıp çevirmeye koyuldu.

"Alabanda! "

"Ya... " Moire iç geçirerek gülümsedi. Dümeni papağanın bulunduğu sağ taraftaki omzuna doğru çevirip kendiside o yöne yatarak hayvanın kaymasını sağlaması ardından kendi kendine kıkırdadı lakin ardından dümeni kavrayan iki iri kolun arasında kaldığında nefesini tutarak tahtayı sıktı.

"Onu alayım... " Caelan kadının yapıştığı parçayı yukarı çekeledi lakin adıldığından biraz kaba kuvvet uygulaması gerektiğini anladığında daha hızla çekerek kadının da ayağa kalkmadını sağladı.

Moire adamın dümeni çekeliyor olması üzerine bırakıp ardına döndü.

"O gemimden kalan yegane şeymiş gibi ve tamamen el işçiliğidir... Kaptandan! " Caelan tek kaşını kaldırdı.

"İyi... Güzel... " Moire kafa sallayarak adamın yüzüne baktı. Caelan dümeni ucundan tutarak diğerlerine doğru ilerlediğinde genç kızın beyninde kazanlar kaynıyordu. Bağıracak, birşeyler söyleyecek oldu lakin yegane tepkisi dolan gözleriymiş gibiydi. Genç kız bakışlarını yeniden suya çevirip ileride hala yüzen birkaç parça şeye baktı. Gözlerini kenetleyip kıstığında ise uzaktan bir kafa gördüğünü düşündü Moire beline dek suya girip görmeye çalıştı lakin anlamlandıramadığında zatende şu dakika kendini eve kadar yüzebilecek kadar öfkeli hissettiğinden dalıp yüzmeye koyuldu.

"Bir ağ da şuradaki deniz kızına fırlatalım" Silas hanımının hızla dala çıka ilerlediği sudaki güzel görüntüsüne baktı.

Caelan başını çevirip kıvrak hareketlerinin gerçektende deniz kızını andırdığı kadını bir müddet izledikten sonra "O bir Siren" diye eklemede bulundu.

"İkisi de aynı şey... " Skye gülümsedi. "Tek fark hanımımın kime deniz kızı kime siren olarak görüneceğini biliyor oluşu"

"Senin derini yüzerim! "

"Ne? "

Frigg beyinin galce kurduğu cümle karşısında kaşlarını kaldırdı lakin öfkeliylen yaklaşmanın hoş sonuçları olmadığını bildiğinden oğlanın omzuna vurdu. "Evet tam olarak öyle" dedi...

Moire uzaktan kafa sandığı şeyin yakından gerçektende ölü bir beden dahası yarısı olmayan ölü bir beden olduğunu gördüğünde ufak bir çığlık ile gerileyip etrafına bakındı lakinbhemen ardında babasının şapkasını fark ettiği ürpertiyle yüzerek yaklaşıp şapkayı eline aldı. "Tanrım sana şükürler olsun" diye mırıldanması ardından genç kız keyifle kıyıya dönmeye koyuldu. "Hiç birşey istemeyeceğim... İstemeyeceğim tanrım... Şükürler olsun" Moire hızlanmak adına suya dalıp yeniden çıktı ve duraksayarak etrafında dönüp berrak suyun dibinde gördüğünü sandığı parıltıya baktı. Genç kız şapkayı kısa bir süreliğine elinden bırakıp yeniden dalması ardından kumun yüzeyinde parlayan cismi avuçlayıp yukarı çıkarak elini yüzünü ovaladı ve onun Caelanın verdiği yüzük doğrusu fırlatıp attığı olduğunu gördüğünde iç geçirerek parmağına takıp şapkaya bakmaya koyuldu "Ne hızlı gittin oraya... "

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin