12 Mart 1388
Morigan hızlı adımlarla mutfağa girip hazırlıkları kontrol ederken kızının içeride hamurun başındaki kadının yanında elini una bulamış oluşuna karşın kaşlarını kaldırdı.
"Ağabeyinin nişanlısı için pek bir özenir gördüm seni... "
"Esasen" Moire elindeki hamuru sertçe masaya çarpıp derin bir nefes aldı. "Özenim kendi nişanlım için" dedi sakince.
"N-nişanlın? " Morigan kaş çattı.
"Evet Aloin'in haberi var. Sheila ve o sohbet ederken refakatlerinde Caelan ile birlikte bulunacağız... Aslında biz onlara onlar bize refakat edecek" Moire gözlerini kırpıştırdı. Bu fikri bulan oydu ve annesine bahsetmemişti çünkü normanın kaleye gelnesini kesinlikle istemiyordu. Moire de istemiyordu lakin adam ile normal bir nişan geçirdiğini ispat etmesi açısından heyecanlı ve hevesli görünmeliydi ve parmaklarını öpüp ısıracağını dillendiren herif içinde parmaklarıyla çörek yapma fikrini bulup kabul ettirmişti. Esasen kendisini sakınmak Moire'in pek umursadığı birşey değildi. Mektuplarında dahi onunla oynaşmasına bakılırsa adamında pek umurunda değildi. Ya da nişanlısı olduğu an itibari ile onun olduğunu fikrine pek sıkı tutunmuştu bilmiyordu. Bahar geldiğinden artık açılmak okyanusta olmak daha güvenliydi ve Moire onu suda yakalamak niyetinde olduğundan biraz yan yana durmaya katlanmalı ve suya ineceği anı öğrenmenin bir yolunu bulmalıydı. Biraz görüşmek mektup yazmaktan çok daha kolay olacaktı ve fazlasıyla şey konuşup öğrenedebilirdi.
"Sana o adamı burada istemediğimi söyledim" Morigangözlerini kısarak kızına baktı. Tuhafbir şekilde ortaya çıkan gelini sorun değildi. En azılı düşmanı dahi olsa günahsız bir kızdı. Dahası oğlu her ne kadar Moire i korumak için kıza talip olduysa da çok sorun ediyormuş gibi değildi. Dahası kızın adı kalede pek bir dolanır olmuştu ve ufak ufak düğün hazırlıkları içerisindeydiler. Moriganda oğlu adına heveslenmiş bugünün haberini aldığı anda bir hafta evvelden kaleye gelip Sheilanın göreceği alanları düzenlemeye koyulmuştu. Bu kaleye yeni bir hanım gelecek olması onu memnun ediyordu böylece bakımsız kalmayacaktı.
"Beni de burada istemiyorsun öyleyse... " Moire iç geçirdi. "McNeil adının bile seni huzursuz ettiğini biliyorum anne lakin bana bir şans verirsen şayet tüm huzursuzluğunu ortadan kaldıracağım sana söz veriyorum"
"İyi olmanı istiyorum Moire..."
"Ben iyiyim... Hiç olmadığım kadar... " Moire gülümsedi. "Sende iyi ol anne tek istediğim bu"
Morigan iç geçirerek elini yeniden hamura batıran kızına baktı. Moire halinden memnun görünüyordu. Morigan ise savaş istemediği için susmak durumunda kalıyordu. Deniz savaşları tehlikeliydi. Oğlunuda ağabeyini de Aodhu da bu tehlike içine atamazdı. Öteyandan biliyordu ki kızı yaşına uygun bir başka bey ile izdivaç edemeyecekti. Evlilikiçin çok geç kalmıştı dahası klanlarının durumu malumdu. Bu kadar güçsüz ve küçükken yaşı göz önünde olacaktı. Hoş Moire evlenmemek için yeminliyken birden bire bu karara varması da pek normal gelmiyordu ona lakin yeni yetme kızlar gibi heyecanlı oluşu gelen hediyeler ve mektuplar karşısındaki tutumu onunda artık yuva kurmaya hevesli olduğunu gösteriyordu. Tüm akranları evliydi hatta çovukları dahi vardı. Morigan kızının bebekleri ne denli sevdiğini ancak Milanın oğlu olduğunda görmüştü. Tıpkı babadı gibi çocukları çok seviyor, onlarla iyi anlaşıyordu. Kadın ellerini önünde birleştirip mutfaktan ayrıldı ve diğer hazırlıklara yönelmeya karar verdi. Belkide böylesi doğru olandı ve elbet tanrı onlar için iyi bir yol tayin etmiş olmalıydı...
Moire annesi çıktıktan sonra hamuru bırakıp elini alnına silerek belindeki örtüyü masaya koydu ve mutfaktan arka bahçeye açılan kapıdan geçip tepeden aşağı okyanusa baktı. Şu bir gerçekti ki rolünde oldukça başarılıydı. İçindekopan fırtınalar dışarı dalga dalga mutluluk taşırıyordu. Moire için mektuplaşmak kolaydı. Oturup ağzına geleni yazmış şiirlerden kitaplardan cümleleri kopyalamıştı. Hatta ileri gidip Fergusona bir ziyaretlerinde leydi Karenden dayısına yazdığı mektupları görmek istediğini söyleyip onlardan da birkaç satır kopyalamıştı. Dayısınınkiler ise yandığından -ki dayısı elleriyle kadına yazdığı ilk mektupları yakmıştı- onları okuyamamış olsa da epey iş görmüştü. Zaten de pek ihtiyacı olmuyordu. Norman cilveden pek hoşlanıyordu. Moire içinse cilveli olmak sandığından daha kolaydı. Halbuki bu zamana dek böyle şeyleri umursamamıştı. Sanıyordu ki karşısındaki adamın çapkın tutumları cevaplarına zemin hazırlıyordu. Birde merak uyandıran bazı şeyler vardı ve genç kız epey şey deneyimlemiş gibiydi. Moire silkelenip adamın yazdıklarının rüyalarını zaptettiği kısımları kafasından atmaya çalışırken kendi kendine kaşlarını kaldırdı. Madem ki çetin bir mücadeleye girişecekti ve sağ çıkmaması da muhtemeldi o halde fırsatı varken herşeyi deneyimleyecekti...
![](https://img.wattpad.com/cover/347914447-288-k524286.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Fiksi Sejarah.Moire Mcleod, o gün en güzel günaydın ile gözlerini açtı ki gün onun için babasının gülen gözlerini görerek başlardı, en güzel yemekten yedi ki onu lezzetli yapan babasının elleriydi, en güzel şarkıları dinledi ki herkesin karga diye tabir ettiği o...