🛞🛞Bölüm 23🛞🛞

268 56 11
                                    

Ada...

Moire heyecandan eli ayağı birbirine dolanmış vaziyette koşturmaktaydı. Buradaydılar genç kız gelenin onlat olduğundan emindi. Gün ağırana dek gökyüzüne ateşli oklar fırlatmışlardı onlarda devasa bir ateş yakmışlar buldukları tüm dalları tutuşturup havaya fırlatmışlardı. Sabahı beklemek zorundaydılar. Gemi resife yanaşamazdı. Güvende olmalıydı. Buradakiler ise karşıya geçmenin bir yolunu bulmak zorundaydılar. Moire babasına tüm gece geldiklerini anlatmaya çalışmıştı lakin son günlerde durulan sakinleyen adam yeniden paniklemiş herkesi, onu bile unutup sayıklamaya kendi etrafında dönüp sallanmaya başlamıştı. Caelanın heyecanlandığında ya da korktuğunda aklını toparlayamadığını durumdan endişe duyan Silasa anlattığını işitmişti Moire de babasını oyalayabilmek adına oturup sivrilttiği minik bir çıra ile saçlarının büyük bir kısmını rastalamış onu tablolarda gördüğü haline getirmeye çalışmıştı. Tabii yırtık üst başı ve sefil halleri ile tablolar ile pek bir bağlantıları yoktu. Yinede başına şapkasını oturttuğunda bu kez heyecandan ağlamıştı Moire. Sönen işaret alevinin dibinden aldığı küller ile babasının gözlerini sürmeleyip göz kapaklarını çerçevelemişti. Eğer annesi gemideyse diye kömürlerle biraz da saçlarındaki kırçılları geçiştirmeye çalışmış Leifden Caelanın bıçağını getirmesini isteyip epeyce bileyerek uzayan sakallarını Silasa usturalatmıştı.

"Yeter! " Simon kaçtı. "Ne yapıyorsun bana! "

"Babacığım güzel görünmen için-"

"Ben güzelim! Sen kendine bak! "

Caelan boğazındaki gülme sesini bastıramadı. Kadın kömür kir pas içinde yorgunluktan tükenmiş haldeydi.

Moire göz ucuyla gülen adama baktı. Güzellik şu dakika umurunda olan birşey değildi.

"Adamı boyayacağına nasıl karşıya geçeceğinizi düşün McLeod! " Caelan iç geçirdi. Moire in güttüğü düşmanlık şimdi tüm aile tarafından güdülecek belkide onu burada dibe gömeceklerdi.

"Dilersen sende kendine çeki düzen ver McNeil çünkü birlikte geçeceğiz! Babamın seni bırakmaya hiç niyeti yok..." Moire omuz silkti.

"Bana çeki düzen ver Moire McLeod! Evvela şu kolumdan bacağımdan başla ne dersin" Caelan yaralarını gösterdi.

"Bende göstereyim mi! " Moire bacağını yukarı kıvırıp dün gece sardığı bez parçasını sıyırdı.

"O mu yaptı! " Simon kızın bacağındaki çirkin yaraya bakıp öne adımlayarak çocuğun dizindrn aşağı tekmeledi. "Kadınlara el kaldırılmaz çocuk ben sana öğretemedim mi? Tamam diyeceksin... Haklısın diyeceksin..."

"Kadınlar da el kaldırmaz... Üstelik sen baş cadıya- " Caelan boğazını temizledi. "Leydi Morigana ne kadar haklısın ve tamam diyeceğini düşün evvela..." Caelan kaş çattı. "Her ne ise..."

"Güzel Morim"

"Ya..." Moire elini ağzına götürüp kıkırdadı. "Seni bekliyor orada... "

"Gidin gelmeyin! " Simon ağaçlığa doğru koşmaya başladı. "Gidin öldünüz siz... "

Moire iç geçirip yüzünü sıvazlayarak karşısındaki adama baktı.

"Ç-çok güzelsin Moire... " Caelan gözlerini kırpıştırdı. Kadın yüzünü iyice kömüre bulamış taranmayan saçları iyiden iyiye yumak olmuştu. Genç adam kaptanı birkaç konuda yeniden uyarmak üzere peşinden koşturdu.

Moire adamın söylemi üzerine bir an nefesini tutmuş olsada gülerek uzaklaşmasıyla kaş çatıp arkasını döndü. "Sal ne durumda Skye? "

"Yapıyoruz hanımım brandalar epey iş gördü. Daha sağlam olacak"

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin