Caelan yanaklarındaki havayı üfleyerek evvela güverteye çıktı. Pekala, bazı şeyleri çok umursayan bir adam değildi lakin düşündükçe öfkelenmeden edemiyordu. Bir parça vakur olup utanma beklediği aşikardı. Ya da ne ise neydi... Caelan dudaklarını kemirirken Aloin dümeni bırakarak yanına gelip sırtına vurdu. "Oturup düzgünce konuşalım McNeil... Bu işin evvelini, şimdisini, sonrasını"
"Bu iş bir delilikten ibaret McLeod her parçasıyla başından beri. " Caelan elindekilere baktı.
"O ne? Babam bana da birtane taktı lakin onu gelinime vermemi söyledi. Moire için mi onlar? Bayılır... "
"Bu da ayrı bir delilik... " Caelan iç geçirdi. "Bu meseleye kimseyi karıştırma niyetinde değilim... "
"Mesele..." Louis dudak büktü.
"Mesele bizim işimiz aşkım" Eathan kollarını göğüs hizasında kavuşturdu. "Bizde seni arıyorduk. Kadınlar yemek hazırlarken biraz konuşalım"
"Neredeler? " Aloin kuzenlerine baktı.
"Birinin beli ağrıyor birinin kıçı ötekinin başı... İyice su koyverdi bunlar yaşlandılar" Eathan güldü.
"Hadi Norman çocuk... Aşağı inelim... " Louis adamın elindekilere bakıp gösterişli altın gerdanlığı çekti. "Nedir bu? Moirein mi? Batarken bile bunları kurtarmak için koştuğuna eminim"
"Moire bunları sever" Eathan sırıttı.
"Görünen o ki kaptan da pek severmiş" Caelan iç geçirdi. Genç adam diğerlerinin peşinden yeniden aşağı indi ve kapıdan çıkan Moirei gördüğünde dahası üzerinde mavi sade bir elbiseyle odadan çıktığında bakışlarını indirip elindekini sıktı.
"Gidip yemek hazırlığına yardım et Moire" Aloin hızla konuştu.
"Yemek... " Moire kıkırdadı lakin toparlanıp kafa salladı. "Ne olur peynir somun var deyin... Belki tatlı... Viski? "
"Buradı Sinclair gemisi aşkım" Eathan kaşlarını kaldırdı.
Caelan başını çevirip Eathan Sinclaire baktı adamnkendisine öpücük attığında kaş çatarak önüne döndü.
"Yalnız biz çok açız çubuk! "
"Sen yeterince adam yiyip doymadınmı siren" Louis tek kaşını kaldırdı. "Parçalamışsın herifi"
Moire caelan ile göz göze geldiğinde adamın manalı gülüşüyle karşılaştı. "Dişime göre bulamadım" Dedi yanlarından geçerken Caelanın elinden sallanan kemeri ucundan tutup çekmeye çalıştı lakin adam farkedip sıkarak kolunu kaldırdığında Moirein koluda tutunduğu kemer ile birlikte havaya kalktı. Genç kız gülerek tepki veren Eathan ve Louise karşı yüzünü buruşturup elini aşağı indirerek önünde birleştirdi ve selam verip yanlarından geçti.
"Ona sahip çık Norman... " Louis güldü. "Gözüne kestirmiş... "
"Alacak onu" Aloin başını iki yana salladı.
"Alamaz bu kaptanın" Caelan açık kapıdan içeri girip oturan adamlara baktı.
"Viking? Boynuz sana geçmiş gibi... " William sırıttı.
"Hı... Geçti... " Caelan kafa salladı.
"Şu herife üst baş verin dolanmasın böyle ortalıkta... " Robert burnunu kırıştırdı. "Gençliğimi hatırlatıyor... Yakışıklı adamdım."
"Hala öylesin Rorot" Louis gülümsedi.
"Buranın yakışıklısı benim" Connor keyifle ardına yaslandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
היסטורי בדיוני.Moire Mcleod, o gün en güzel günaydın ile gözlerini açtı ki gün onun için babasının gülen gözlerini görerek başlardı, en güzel yemekten yedi ki onu lezzetli yapan babasının elleriydi, en güzel şarkıları dinledi ki herkesin karga diye tabir ettiği o...
