"Akşam için tavşan yahnisi hazır edilsin... "
"Emredersiniz leydim"
"Postu ayırın temizlenip kurutulsun"
Moire ardından örgülediği saçları ensesini yaktığında geride toparlayıp iyive doladı "O çamaşır kazanlarını da bahçeye taşıtın kadınlar içeride yanıyor sıcaktan""Emredersiniz hanımım"
Genç kız topuzu tutturacak birşeyler arayışı içine girmişken uşağın bileğindeki büzgü bağını sıyırıp kendisine vermesiyle kafa salladı. "Teşekkür ederim... "
Caelan kadının merdiven başında konuştuklarını tepeden duymuş adımlarını hızlandırmıştı lakin adamın manşet bağını çıkarıp ona uzattığını gördüğünde dişleri arasından sert bir nefes çekerek adımlarını hızlandırıp herifin karşısında saçını bağlamaya uğraşan Moire ve adamın arasına girip evvela ona kaş çatarak çenesiyle yolu gösterdi ardından kadına dönüp gülümseyerek saçını bağlamaya uğraşırken ona diktiği elalarına baktı. Gerdirdiği saçları gözlerini daha bir çektirmiş kızıl kahve kirpiklerinin çerçevelediği iri bademlere dönüştürmüştü. Genç adam evvela kadının üzerindeki taze yaprak yeşili elbiseye ardından nerede duysa Moire olduğunu bileceği hafif çiçek kokusuna dikkat kesildi. EskiCaelan kadının boynuna öpücükler kondurmaya çoktan başlamıştı lakin yeni Caelanın ifritleri başına üşüşmüş son zamanlarda içinde tutamadığı hayvan herifi yine dışarı salıvermişti. Elini atıp ipi kadının kafasından çekerek yere attı. Başka adamların tenine değen kumaşlar dahi ona dokunamazdı.
"Ne yapıyorsun? " Moire Carlanın attığı ipe bakıp kaş çattı.
"Senin tokan yokmu Moire... Saçına her bulduğun şeyi süremezsin"
"A, o giden ne! " Moire kaş çatarak kapıyı işaret etti. Adam derhal o yöne bakıp kendisine döndüğünde ise ellerini bekine yerleştirdi.
"Ne! "
"Aklın!" Genç kız eğilip ipi yerden aldı "sen sabah sabah aklını mı kaçırdın McNeil! "
Caelan ısrarla ipi çekip cebine koymadı ardından eliyle merdivenleri işaret etti. "Odaya çık Moire tokaların odanda"
"Takmıyorum toka! " Moire saçının örgüsünü bırakıp adamın kısılan gözlerine baktı. "Böyle mi günaydın diyorsun"
Caelan omuz silkti. "Aymıyor Moire! Kara bulutları tepeme tepeme salıyorsun! "
"Peki... " Moire ne dese bilemedi. Tersinden kalkmıştı belli nasıl sataşacağını bilemiyordu yine. "Kahvaltıyı hazır ettirdim. Leif ve Frigge de haber ettim"
"Tavşan postunu ne yapacaksın? " Caelan kaba saba tavrı üzerine sakinliğini koruyan kadının yanından aynı sakinlikte yürümeye koyuldu.
"Kışlık çizmelerime sardıracağım." Moire kendi kendine gülümsedi. "Sinclaire giderken pek iş görüyor"
"Sinclaire gideceğini kim söyledi." Caelan dönüp kadına baktı. "İzin aldın mı Moire? ”
Moire inanamayan gözlerle adama bakıp duraksadı. " O ne demek? ”
"Ne demekse o demek! Üstelik kışın ana karaya geçmek için yüzebileceğini düşünmüyorum"
"Y-yüzmek? " Moire gözlerini korpıştırdı.
"Sana gemi yok Moire yasak! "
Genç kız adamın ciddi olmadığını var sayarak koluna tutunup gülümsedi. "Beni götürürsün olmaz mı? Hem birlikte gitmemiz icap eder... Biliyorsun kuzen buluşmaları..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Fiksi Sejarah.Moire Mcleod, o gün en güzel günaydın ile gözlerini açtı ki gün onun için babasının gülen gözlerini görerek başlardı, en güzel yemekten yedi ki onu lezzetli yapan babasının elleriydi, en güzel şarkıları dinledi ki herkesin karga diye tabir ettiği o...